Atık yağlar Marmara Denizi ve belediyeler

Bugün hangi açıdan bakarsak bakalım bir iç deniz olan Marmara Denizi en çok kirlenen denizlerimizin başında geliyor. Özellikle Marmara Denizine kıyısı olan gerek yerleşim alanlarının fazlalığı gerekse her yıl yaz sezonu dolayısıyla bölgeye olan turistik göçün büyüklüğünün Marmara Denizinin kirliliğinde büyük payları olduğunu söyleyebiliriz.
Deniz kirliği derken bu gün bu yazımda üzerinde çok durmadığımız ama deniz suyuna olan olumsuz etkilerinin gerçekten çok büyük olduğu evsel atık yağlar üzerinde durmak istiyorum.
Özellikle atık yağlar baktığımızda deniz kirliliğinin % 25`i gibi büyük bir oranda sebebi olduğu ifade edilmekte. Arıtılmadan denize gönderilen suların içinde bulunan bitkisel ve hayvansal yağların denizlere döküldüğü her yerde oksijeni azalttığı ve başta balıklar olmak üzere canlı hayatı çok olumsuz etkilediği ifade edilmekte. Ne acıdır ki Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre yıllık toplanması gereke 350 bin ton atık yağın bu gün % 1`nin bile toplanamamış olması çok düşündürücü bir durumdur.
Bitkisel atık yağ konusuna karşı bizde kayıtsızlığın çok fazla olduğunu söylemek mümkün ama gelişmiş ülkelerde ise durumlar çok değişik ve de bizlerden daha farklı yollar izlenmekte. Ve gerçekten gelişmiş ülkelerde bu atık yağ konusu çok yakından takip edilen ve toplum olarak tehlikesi fark edilip gerekli önlemler konusunda epey mesafelerin alındığı bir konu. Örneğin vatandaşlarca ev ve iş yerlerinde kullanılan yağlar kullanım sonrası kanalizasyonlara bırakılmak yerine biriktirilerek atık yağ toplama noktalarına iade edilme meselesi fevkalade istekle yapılan bir görev olmuş adeta.
Bizler ne yapabiliriz acaba?
Geçtiğimiz günlerde Erdek`te, Erdoğan Lap`ın çay ocağında her zaman olduğu gibi kendi aramızda arkadaşlarla çeşitli güncel konuları tartışırken ben konuyu ATIKYAĞLAR konusuna getirerek düşünce ve çözümleri ortaya atmıştım. Çözümler havada uçuşurken içlerinden bir çözümü aklımıza yatar bulduk. Örneğin belli noktalara belediyeler tarafından içine evsel atık yağların kolayca akıtılabileceği ve üstlerinde çeşitli sloganların yazılı olduğu atık yağ tanklarının konulmasını düşündük. (Ve buradan elde edilecek gelirler de yaşlılar veya çocuk bakım yurtları gibi yerlere yardım amaçlı kullanılabilirler)
Logarlarımız açık, denizlerimiz temiz kalsın gibi vatandaşlarımızın dikkatini çekebilecek çeşitli afişler ve sloganlar eşliğinde toplanabilecek atık yağların özellikle Bandırma, Gönen ve Erdek gibi arıtma tesisleri olmayan yerleşim alanlarında etkin bir mücadele aracı olabileceğini düşünürken konuyu çevre ve doğayı koruma bağlamında da okullara taşıyarak öğretmen ve öğrenci iş birliği ile örnek bir toplumsal dayanışma içine girilmesinin üzerinde konuştuk.
Sonuç olarak Belediye, vatandaş ve eğitim kurumlarımız arasında oluşturulabilecek bir çalışma ile ülkemizde örnek bir projeye imza atılmasının pekala mümkün olabileceğini düşünerek yöneticilerimize seslenmek istiyorum.