Erhan Göçmen


Aydın olmak sadece fikir üretmek olmamalı

Aydın olmak sadece fikir üretmek olmamalı


Çok partili düzene geçtiğimiz 1946 yılından  bugüne  kadar geçen yıllara yakından baktığımızda ülke olarak içersine sürüklendiğimiz ve devamlı olarak tekrar ettirdiğimiz bu çalkantılı yılları bir türlü aşamadığımızı görüyoruz.
Nedenleri aradığımızda, gerçekten bu gün hepimizin fazlasıyla dile getirebileceği nedenleri sıralamakta mümkün ama hepsinden önemlisinin ben değişimin siyaseten değil sosyal açıdan olabileceğine inanıyorum. Ve bunun içinde top yekün bir dirilişle daha doğrusu hep beraber yan yana gelerek, güvenerek radikal kararların hayata geçirilmesiyle ancak mümkün olabileceğini düşünüyorum. .
Elbette ekonomik sorunlarımız var ama ben okuduğumuz kitaplardan ve edindiğimiz bilgilerden bir toplumun başta iç dinamiklerinin ahenkli çalışması olmak üzere toplumun çağdaşlaşmasının  sadece fikirler üretmek, konuşmakla değil  sosyal ve kültürel  bir çok konuda hem İYİ ÖRNEKLERİN ÇOĞALTILMASI ve hem de AYDINLARIN topluma yönelik yakından ilgisi ile olabileceğini düşünüyorum.
Bakınız tüm bunlar sadece paraya da bağlı değil biliyorsunuz. Örneğin bir panel, konferans mı var, gidebilmeli. Çocuklarımızın bir etkinliği mi var, bulunabilmeli. Kentimizin bir maçı mı var izleyebilmeli. Daha da önemlisi toplumun ortak alanlarda oluşturacağı spor, sanat ve kültürel etkinliklere yapabildiği oranda mutlaka maddi veya manevi katkılar yapılmalıdır.
Elbette topluma katkı yapmayı sadece aydınlardan beklemekte yanlış. Örneğin bizlerin, bireyler olarak içinde bulunduğumuz yörelerde topluma hizmet noktasında yapabileceğimiz katkıları mutlaka yapabilmeliyiz.
Unutmayalım ki bu gün bir toplumun çağdaşlaşması ancak ve ancak yine o toplumun kendi iç dinamiklerinin faydalı işler üretmesiyle mümkün olabiliyor.
Sonuç olarak yazdığım bu makalemle ilgili olabileceğini düşünerek yıllar önce okuduğum ünlü yazar Grigory Petrov`un koridor yayınlarından çıkan ve1925-26 yıllarında TSK ile Eğitim camiasına önerilen `Beyaz Zambaklar Ülkesinde`isimli ünlü yapıtında Finlandiya`yı yeniden yaratan  filizof Joan Wilhem Snelman`ın(1806-1881)  aydınlara olan seslenişini  ben izninizle bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum.
"Aydın olmak, modaya uygun kıyafetler giymek veya kolalı yakalık ve modern şapka takmak demek değildir. Halk size, akşamları kağıt ve domino oynamanız için okutup terbiye vermedi. Bu durumda siz aydın değil de, küflenmiş aydın oluyorsunuz.
Siz halkın aklını, iradesini, enerjisini ve vicdanını uyandırmalısınız. Köylüyü, işçiyi, toplumun alt tabakalarını nasıl iyi yaşanır, nasıl iyi yaşam koşulları yaratılır diye eğitmek zorundasınız. Halka, hayatın değerlerini anlamayı ve onu korumayı öğretin. Mutlu bir aile hayatı nasıl kurulur onu öğretin. Erkeğin kadına, kadının erkeğe nasıl davranacağını ve çocuklarının nasıl eğitileceğini öğretin.
Halkı doğruluğa, düzene, disipline alıştırın. Halkın vicdan duygusunu geliştirin. Kendilerinin ve başkalarının haklarına saygı duymalarını öğretin. Halka örnek olun, onlara eğitmen olduğunuzu gösterin. Göreviniz onları eğitmektir. Onları büyük, kültürlü halkların ailesine sokmaktır. Unutmayınız ki, halkın cehaleti, kabalığı, sarhoşluğu, hastalıkları, fakirliği sizin ayıbınızdır."
Snelman, halkın aydınlanmasıyla uğraşanlara da şu örneği veriyordu:
"Küçük kenevir liflerini alıp ince iplikler örerler. Sonra bu ipliklerden birkaç tanesini birlikte büküp kalın ipler yaparlar. Birkaç kalın ipi büküp halat haline getirirler ve bu halatlar kocaman okyanus gemilerini rıhtımlara bağlayacak kadar sağlam olur.
Biz de dağınık iyi niyetlerimizi bir araya getirip birleştirmek zorundayız. Bu şekilde halkımızın aydınlanmasını sağlayabiliriz."
Bitmiyor filozofun söylemleri. Papazlara da seslenmiş o tarihlerde. Hem de ne sesleniş! Bakınız ne demiş ünlü filozof:
`Halkımızın gerçek koruyucusu olun. Papazlar kilise memurları değildir. Sizin göreviniz sadece ayinler yapıp dini görevinizi yerine getirmek değildir. Peygamberler öncelikle halka temiz, iyi ve adil bir yaşam öğretiyorlardı. İnsanlardaki vicdan duygularını uyandırıyorlardı. İçlerindeki başkalarına olan sevgiyi uyandırıyorlardı. Nasıl iyilik yapılabileceğini öğretiyorlardı. Siz de sanki İsa peygamber Finlandiya`ya gelmiş gibi, onun gibi konuşun. Değerli din adamları, Fin halkı adına gözlerimde yaşlarla size yalvarıyorum. Üzerinizdeki ölü toprağını temizleyin ve halka bu gerçeği anlamayı öğretin`
  • BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27
  • Pazar 13.3 ° / 8.2 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazartesi 9.2 ° / 6.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 9.4 ° / 3.7 ° false

Balıkesir

07.12.2025

  • İMSAK 06:37
  • GÜNEŞ 08:08
  • ÖĞLE 13:00
  • İKİNDİ 15:22
  • AKŞAM 17:43
  • YATSI 19:09