Bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçe`nin bugün geldiği noktaya baktığımda gerçekten çok başarılı bir çizgide yürüdüklerini söylemek isterim. Hem içerde hem de dışarıda, hafta da üç maç yaparak üç kupada koşturmanın büyük bir başarı olduğunu da görmemiz gerekiyor.
Böyle önemli bir takımın başında sevinelim ki, yine bir Türk Teknik adamı Aykut Kocaman bulunuyor. Adı gibi kendinin de gerçekten "Kocaman" bir adam olduğu sadece Fenerbahçe olarak sahada aldığı başarılarla sınırlı olmadığını kendisinin maç yönetirken saha kenarındaki davranışlarıyla da örnek bir spor adamı olduğunu söylemek istiyorum.
Bağırmadan, el kol hareketleri yapmadan hakemlerle tartışmadan, seyirciye uymadan sadece ve sadece takımını sakin bir şekilde kenardan yönetirken gösterdiği duruşunu takdir etmek isterim.
Elbette takım olarak mücadele ettiği ve halen başarılı bir şekilde merdivenleri tırmandığı Türkiye Kupası, Türkiye Süper Ligi ve hepsinden önemlisi Avrupa kupalarındaki görüntüleri bugün sadece bizim spor camiası tarafından değil tüm Avrupa futbol camiası tarafından takip ve takdir edildiği de bir gerçektir ama benim ilgim yukarıda da söylemeye çalıştığım gibi Aykut Kocaman`ın saha kenarındaki davranışlarındadır.
Açık söylüyorum, bu gün sahalarımızda takımlarını yönetirken kenar yönetimi olarak çağdaş görüntüde bir teknik adamdan söz etmek istersek eğer ben kesinlikle Aykut Kocaman`ı işaret etmek isterim. Bağırmadan, el kol hareketleri yapmadan, seyircisine gaz vermeden, hakemlere itiraz etmeden adeta sade bir izleyici gibi takımını yönetme şekline baktığımda tek kelimeyle örnek bir spor adamı görüntüsü verdiğini düşünüyorum.
Gerçekten bu gün amatör kulüp çalıştıranlarımızdan taa profesyonel lig takımı çalıştıran hocalarımıza kadar baktığımız da hemen hemen bütün kenar yönetimlerimizde futbolcularından çok daha fazla bir maç stresi taşıdıklarını ve bunu da başta kendi takım oyuncuları olmak üzere önce oyuna sonra hakemlere ve de seyircilere yansıtmakta olduklarını görüyoruz. Örneğin daha geçen hafta tamamlanan süper lig maçlarını şöyle bir hatırladığımda tüm sezon boyunca neler gördük neler. Keşke ülkemizde maç sonraları tutulan raporları okumak gibi bir imkanımız olsa da acaba nasıl raporlar ortaya dökülür diye çok da merek ederim açıkçası.
Ve işte en güzel örnek önümüzde mesela. Keşke Aykut Kocaman`ın maç esnasında sergilediği tavırları birileri kayıt altına alıp federasyonlarla paylaşabilse. Ardından tüm görüntüleri bir eğitim aracı olarak tüm kulüplere dağıtılabilsek diyorum. En azından şu basit eğitimle de olsa saha kenarlarında sessiz kalarak da maçların kazanılabildiği gerçeği pek ala anlatılabilir diyorum.
Sonuç olarak Aykut Kocaman hep teknik bilgi ve becerisiyle ve hem de kişisel olarak çağdaş bir spor adamı olarak sergilediği fotoğraflarla örnek bir spor adamı olduğunu bizlere göstermeye devam etmektedir. Kendisini alkışlıyor ve başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.
