AYRIŞTIRMAK, AYRIŞMAK CHPYE ZARAR VERİR!

CUMHURBAŞKANLIĞI seçiminden sonra, CHP ile ilgili ortaya çıkan söylemleri değerlendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhaliflerin istifa ve kurultay çıkışına rest çekti ve bu hastalıklı anlayıştan CHP`yi kurtaracağım sözleriyle muhaliflere adeta gözdağı verdi…
Bu da yetmedi; "Gerçek bir partili parti karar aldıktan sonra onu tartışmaz ve gereğini yapar. Eleştiri yapacaksa bunu yerinde ve zamanında yapar, beklediğim budur!" da dedi…
Kurultaydan kaçmadıklarını da ifade eden Kııçdaroğlu; "CHP bunlara alışıktı, CHP`nin bağışıklığı vardır, Kurultaydan çekinmeyiz." sözleriyle de muhaliflere adeta meydan okudu…
"Tarih CHP`de birilerini yargılayacak, bu kötü sonucu öngördüm, uyardım ama partime zarar vermemek için sustum ve seçimi kazanmak için çalıştım." diyen Muharrem İnce`yi de aynı kategoride görüyor…
* * *
İNANÇ, İNANMAK ve BİLMEK…
CHP`de Kılıçdaroğlu`nun, “inanç”, “inanmak” ve “bilmek” gibi üç farklı sürecin sonucu oluşan eylemlerin her zaman var olabileceğini hesaba katmamış olabileceği konuşulmalıdır…
Cumhurbaşkanlığı seçimden önce; “Çatı adayın sadece liderin başarısızlığını gizlemeye yarayacağı” görüşünde olanlar ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun seçimden sonra beyan ettiği, "Tatilciler, boykotçular ve diğer sandığa gitmeyen kesimler olmasaydı yüzde 51 oy oranını bulamayacaktı ve seçim ikinci tura kalacaktı." sözleri arasında bağlantı kurulmalı ve sorgulama öyle yapılmalıdır.
CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu:
* Yeterli ve sonuç alıcı bir strateji geliştiremedikleri için...
* Cumhurbaşkanı adayını seçer ken gerekli duyarlılığı ve şeffaflığı göstermedikleri için...
* Herkesin rahatlıkla kabulle nebileceği bir aday seçemediği için...
* Partide ve yurttaşta gerekli hareketliliği sağlayacak umudu aşılayamadığı, güveni veremediği için...
* Kaygısı olanları rahatlata madığı için...
Ve doğal olarak istenilen sonucu elde edemediği için eleştirilmelidir…
Olağanüstü kongre de istenmelidir...
Ama CHP`liler, Ak Parti`den kurtulma adına verilen mücadelede de nerede olduğunu, ne kadar ya da ne yönde çalıştığını da unutmamalıdır...
* * *
AYRIŞTIRMAK, AYRIŞMAK CHPYE ZARAR VERİR…
CHP`deki son gelişmelerin bir analizini yapacak olursak, parti tabanının öncelikle aday konusunda hemfikir olmayışının ön plana çıktığını görebiliyoruz.
Başbakan Erdoğan`ın Cumhurbaşkanlığını kazanmak için her çabayı göstereceği, devlet imkanlarını kullanacağı ortada iken, kısıtlı bir bütçe ve onun paralelinde getireceği imkansızlıklar hesaplanmalı ve ona göre bir strateji hazırlanmalıydı diyenlerin görüşlerinin de dikkate alınmadığı kabul edilmelidir.
Yeniden şekillenmeye başlamak üzere olan AK Parti karşısında CHP`nin yeni bir siyasi düşünce ve anlayış ile ortaya çıkması ve programını da ona göre yapması, ayrışmanın, ayrıştırmanın ve de kutuplaşmanın 2015 seçimlerine çok az bir zaman kala CHP`ye hiçbir yarar getirmeyeceği gerçeği de unutulmamalıdır
* * *
MUTLAK DOĞRU YOKTUR…
MONTAIGNE bir yerde şöyle diyor; “İnsanların en çok inandıkları şeyler, en az anladıklarıdır. ”
Toplumlarda inanç temel kuraldır, inancın olduğu yerde mutlak hiçbir şey yoktur, diğer bir deyişle, inandığımız sürece, inancımızın sınırları içindeki hiçbir şeyin mutlak olmayacağıdır.
Buradan yola çıkacak olursak, 10 Ağustos`taki Cumhurbaşkanlığı seçiminden de CHP`nin kazançlı çıkacağının mutlak olmayacağı gerçeğinin kabullenilmesidir.
Mutlak (kesin) doğru ancak bilginin desteği ile sıkıca kavrayacağımız olgu(lar) olacaktır.
O halde “mutlak doğru” bir erek, “bilgi” ise buna ulaşmamızı sağlayan bir araçtır önermesi pekala olasıdır.