Azalarak mutluluk olur mu?

Herkesin mutlu olma sebepleri farklı. Kime ne iyi geliyorsa öyle hayata tutunmalı. Kişisel gelişimcilerin çok bildiği her şey herkese iyi gelmiyor maalesef. Bazılarımız kaybettiklerimizden kalanları üstümüzde, evimizde, anılarımızda saklayarak acılarımızla bile mutluyuz.
Bazılarımız da acıları unutmak için ne varsa atarak, azalarak onlardan kurtulunca kafalarımızın da boşalacağına inanarak şartlıyoruz kendimizi. Oysa nereye gidersen git acın da senle gelir, neşen de.
Fiziksel olarak azalmak güzel. Vermek, başkalarının bir ihtiyacını karşılamakta. Paylaşmak çok güzel. Ancak şimdinin çok bilen, seri imalat aynı model sosyolog, psikologları söylüyor diye değil, size ne iyi geliyorsa onu bilmek en önemlisi. Bir program var ´´Fazlası Zarar´´ diye.
Evine geliyorlar, 2 yorgan yeter, 3 etek, 2 ayakkabı yeter, bu fincanlar, çeyizindeki bu patikler çok fazla vs. diye ne gelirse ellerine ayırıyorlar kenara atmak üzere. Bana gelseler yeminle döverim bu uzman müsveddelerini. Yahu sana fazla gelen benim ihtiyacım. Sana kalabalık bana tam. Neye göre kime göre fazla? Herkesin evine giren çıkan farklı, yaşam tarzı farklı, her gün aynı fincanla kahve içesim gelmiyor benim. Halıyı, o yastıkları, sehpaları aynı yerde tutup da değiştirmedikçe ruhum sıkılıyor. Benim rengarenk giysilerim, eşyalarım,onları uyumlu ya da uyumsuz kombinim benim oyuncaklarım. Zevklerim, keyfim... 80 küsur yaşındaki annem 35 senelik koltuklarını döşetti, evini biraz değiştirdi bu yaşta sanki yeni gelin gibi pek mutlu! Onun hayatı evi çünkü. Sana iyi gelmeyen beni mutlu ediyor belki. Her sakladığı, senin çöp gördüğün bir şey, diğeri için kıymet verdiği birinden aldığı hediye, gençliği, çocukluğunun bir parçası, hayata tutunduğu anıları olabilir, neden atınca hafifleyelim bunu? Anıları atınca, tutunduğumuz değerler yok olunca, unutalım boşver, yaşayalım gitsin, bugüne bakalım diye diye acı duymayalım, hatırlamayalım, üzülmeyelim, bir anıyı hatırlayınca gülümsemeyelim peki insan olmaktan ne kalır geriye? Özetle boşverelim moda olan her şeyi, herkes nasıl mutlu ise öyle.