ÖNDER BALIKÇI

Tarih: 17.06.2018 23:16

Babam

Facebook Twitter Linked-in

Babamdı o benim.

Arkamızda dağ gibiydi.

Bandırma Belediyesi´nde, o günün deyimiyle ?Başkatip?(Bugünün Yazı İşleri Müdürü) olarak görev yapıyordu.

Çocukluk yıllarımda, hastalanmıştım bir gün. İşine gitmeden önce sormuştu bana:

?Ne istersin? Ne getireyim sana??

?Radyo al bana, baba? demiştim.

O yıllarda radyo o kadar değerli ki!

Akşam, ?Siera? marka radyom yanımdaydı. Bugün bile evimde özenle sakladığım o radyoda, ne yarışmalar, ne radyo tiyatroları, ne ?Arkası Yarın?lar, ne şarkılar-türküler dinlemiştim.

Babamdan tek fiske bile yememiştim. Eski dönemin anlayışına uygun olarak bizi okşamasa da, üç erkek oğlunun üstüne titrediğini bilirdik. Annem, bize, ?Sizi yan yana gördüğünde gurur duyduğunu söylüyor? derdi.

Babam, hiçbir oğlunun mürüvvetini göremedi. Ne evliliklerimizi gördü, ne torun sevgisini tatmaya ömrü yetti. Aramızdan 65 yaşında ayrıldı, gitti.

1978 yılından beri yoksun babam. Seni öylesine özlüyorum ki.

Babamı anlatmaya sözcükler yetmez.

/resimler/2018-6/17/2318232983478.jpg

Son sözü Can Yücel´in dizelerine bırakmak en iyisi:

?Baban giderse

Başı dumanlı dağın gider,

Atan gider, sırtın gider

İki kapılı bu handa

Menzile ulaşan yolun gider

Baban giderse

Darda yetişen elin gider

Aklın gider, canın gider

Şu dağlanmış yüreğinde

Çocuk kalan yanın gider

Baban giderse

Öpülecek elin gider

Bayram gider?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —