Yazımın hemen başında söylemeliyim ki, Yunan temsilcisi A.E.K. takımı bize basketbol, biz ise onlara dostluk dersi verdik.
TEKSÜT Bandırma Basketbol Kulübü´nün dün gece oynayıp 50-68 yenildiği FİBA Şampiyonlar Ligi maçında A.E.K. Basketbol Kulübü, tıpkı Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray gibi Yunanistan´ın en eski kulüplerinden.
Kuruluş hikâyesi de çok ilginç. 1924 yılında Yunan-Türk savaşından kaçan Yunan sığınmacılar tarafından Atina´da 95 yıl önce kurulmuş. Bizim, ilk Banvit A.Ş.´nin sponsor olduğu basketbol kulübümüzün 25 yıllık bir mazisi var. Buna rağmen 25 yıl içinde çok sayıda başarılara imza atmış bir güzide kulübümüz, Bandırma ve ülkemizin adını en iyi şekilde yurt sınırları dışında da duyurduğunu hepimiz biliyoruz.
Bugün TEKSÜT Bandırma adıyla yepyeni bir kadroyla yola çıkıldı. Bu arada sıkıntılı bir süre yaşandı ama başta Başkan Özkan Kılıç olmak üzere, Sportif Direktör Turgay Çataloluk 25 yıldan beri kulübün başında olunca başarılar da kesintiye uğramadan devam etti. Daha sonra Genel Menajer Turgay Zeytingöz de yönetime katılmıştı.
A.E.K. mazisi çok eski güçlü bir takım. İşte! TEKSÜT Bandırma BK böyle bir takıma karşı oynadı. Eski ve köklü bir takım olunca komşu Yunanistan´dan gelen 20 kadar A.E.K. taraftarı da karşılaşmaya renk kattı. Hemen aklıma, yıllar önce Yunanistan da maç yapan takımlarımıza bozuk para atıldığı ve salondan zor kaçtıkları gözlerimin önünde canlandı. Ama bizde oynanan maçta böyle olmadı.
A.E.K. takımını desteklemek için Bandırma´ya gelen taraftarlar afiş de astılar, gömleklerini çıkarıp çıplak da kaldılar, bağırdılar da ve maçın sonuna kadar hiç durmadılar ama en küçük bir olumsuzluk yaşamadılar, komşuluk ve sportmenliğin ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini görmüş oldular.
Maça gelecek olursak; ilk 5 dakika başa baş geçerken her topumuz çemberden dönmeye başladı. A.E.K. sert savunmaya önem verdiği dakikalarda takımımız zorlanmaya başladı. Hele skor 14-22 olunca üzerinde 6 dakika geçti hala sayı yok. 6 dakika geçti A.E.K. 2 sayı kazanırken takımımız her hücumdan boş dönmeye başladı. Pota sanki okunmuş, üflenmiş gibi her topumuz çemberden dönüyordu. Dakikada bir basketimiz olsa 12 sayı yapacak öne geçme şansımız olacaktı. Sanki Anadolu Efes´i 18 farkla yenen bu takım değildi veya sanki 29 Ekim´de bir İspanya takımı olan San Pablo Burgos´u İspanya´da yenen bu takım değildi. Fizik olarak bizden daha güçlü olan A.E.K. buna rağmen yenilmeyecek bir takım değildi. Ama işi öyle sıkı tutmuşlar ve önemsemişler maçın sonuna doğru 12 sayı önde olmalarına rağmen Prewitt´in büyük mücadele sonunda top çalıp smaç basketi konuk ekibe mola aldırdı. İyi mücadelemiz yetmedi art arda üçlüklerimiz bile bir türlü çemberi tanımayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Sağlık olsun Cumartesi oynanacak İTÜ Basket maçında başarılar dilerim.