Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Önce şu gerçeği dile getirelim. Altı yıldan beri görevde bulunan Mehmet Kılkışlı`nın başkanlığındaki Bandırmaspor Kulübü Yönetim Kurulu, bordo-beyazlı takımı amatör ligden, 2. Türkiye Ligi`ne taşıyarak, önemli başarılara imza atmıştır. Tesisleşme atağına girmiştir.  Ancak son iki yıldır, bu yönetim kurulunun, sportif anlamda başarılı bir dönem geçirdiği söylenemez. Hele hele geçen sezon tam bir transfer fiyaskosu yaşanmıştır.  Yönetim kurulunda sadece iki kişi tarafından alınan çok sayıda futbolcu, sezon ortasında gönderilmiş, bir sezonda üç teknik adam değişikliği gerçekleşerek, istikrar sağlanamamıştır. Yönetimler, sadece geçmiş başarılara sığınarak ayakta kalamazlar.

Şimdi Bandırmaspor Kulübü`nün yeni bir genel kurul süreci yaşanıyor. Son genel kurul toplantısında, sayın Kılkışlı, yeniden görev alıp almayacağı konusunda topu, belediyeye atarken, "Eğer tır parkının gelirleri Bandırmaspor`a bırakılmazsa, ben yokum" diyor. Yani, hem kapıyı tam olarak kapatmıyor, hem de belediyeye şart koşarak, köşeye sıkıştırmak istiyor. Elbette ki, eğer yasa ve yönetmelikler uygunsa, tır parkının geliri de Bandırmaspor Kulübü`ne bırakılsın ve ekonomik açıdan rahatlatılsın ama Bandırmaspor yönetimlerinin, kimsenin tekelinde bulunmadığı da unutulmasın. Yine unutulmasın ki, yönetimler de yıpranır ve eskir. Buna bağlı olarak önceki yıllarda gösterdiği başarılara karşın bu yönetim de artık yıpranmış ve eskimiştir. Artık "Aziz Yıldırım`laşma" sürecine girmek üzeredir. 

Yönetim kurulu için yeni adaylar çıkmadığı öne sürülüyor. Tabii ki olmaz! Eğer siz, "Kulübe şu kadar bin lirayı cebimizden verdik. Hemen ödeyin, gidelim" gibi bir şart koşarken, bu borçların yapılmasında kendinizin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını öne sürerseniz, tabii ki yönetime kimse talip olmaz. Bandırmaspor Kulübü`nde bugüne dek kimsenin parası kalmadı, beyler. Hatta bir dönem, bazı yöneticiler, kulübü icraya bile vererek, paralarını aldılar. Belirli sürelere yayılırsa, bu alacaklarınız da ödenir elbet!

Hepsinden önemlisi de şudur:

Hiçbir kişi ve hiçbir yönetim, vazgeçilmez değildir. Herkesin alternatifi vardır. Her zor koşullar, yeni yönetimlerin yolunu açar. Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doludur. 

Son söz mü? Mehmet Kılkışlı`nın başkanlığındaki Bandırmaspor Kulübü Yönetim Kurulu, bence ömrünü tamamlamıştır. Onlara geçmiş çok önemli hizmetleri nedeniyle teşekkür borçluyuz. 

Kimsenin de umutsuzluğa düşmesine gerek yok. 1965 yılından bu yana Bandırmaspor, ne denli zor koşullar içinde bulunursa bulunsun, sahipsiz kalmamıştır.

— KÖŞE YAZISI SONU —