"Meyve veren ağacı taşlarlar.
"Güzel ile zenginin düşmanı çoktur.
Yukarıdaki atasözlerimizin de ifade ettiği gibi "başarı ve başarılıların,, seveni pek yoktur.
Başarılı olup ta şöhretiniz arttıkça, hiç tanımadığınız halde sizi sevmeyen insanların sayıları zamanla artacaktır.
Yapılan istatistikler de her insanın, kendisini tanıyanların içinde yüzde yirmisi tarafından sevilmediği görülmüştür.
Siz ne yaparsanız yapın bu durumu pek değiştiremezsiniz. Çünkü bu insanların asıl sorunu sizinle değil, kendileriyledir. Doğru olan bunları umursamamaktır. Bunlar hayat denizinin köpek balıklarıdır. Isırmak onların karakterinin bir parçasıdır.
Ancak sizi sevmeyenlerin oranı yüzde yirmiyi aşarsa, oturup uzun uzun düşünmelisiniz.
Çalışkan, üretken, başarılı insanlar bal arıları gibidir. Bal arıları çalışıp, bal üretirken çıkardığı vızıltılar, eşek arılarını rahatını kaçırır. Onlar da çalışmaya zorlarlar.
Bazı insanlar, sırf başkaları tarafından sevilmek için başarırlar. Başarı oldukça da daha çok insan tarafından sevileceklerini zannederler.
Oysa başarının böyle bir işlevi yoktur.
Yine böyleleri başarılı olduklarında yeterince onayı ve alkışı alamadıklarında yıkılır.
Onların bu zaafını yakalayan alkışçılarda daha idareli kullanmaya başlarlar.
Başarı içten onaylı, kendi yapılarına güvenen, eleştiriye karşı derisi dayanıklı insanları sever.
Ne yazık ki toplum olarak övgüde cimri, yergide alabildiğine cömertiz.
Bu ülkede insanların öldükten sonra camilerdeki musalla taşlarında takdir edildiğini görürsünüz.
Mezarlıktakiler kalkıp ülkeyi yönetseler, her şeyin güllük gülistanlık olacağına inananız gelir.
Şunu asla unutmamak gerekir.
Bu dünyada hiç eleştirilmeden yaşamak sadece ölülerle, delilerin ayrılacağıdır.
