Öncelikle 23 Nisan çocuk bayramı nedeniyle bu yıl yurdumuzun dört bir tarafında yapılan etkinlikleri televizyonlardan izlediğim kadarı ile gerçekten çok değişik ve etkileyici bulduğumu söylemeliyim. Yıllardır kanıksanan ve bir birinin devamı şeklinde olan gösterilerden ayrılarak yeni fikirler ve yeni görüşler nedeniyle eğitim camiamızı gönülden kutlamak istiyorum.
Örneğin bu konuda Erdek Reşit Mazhar Ertüzün Anaokulumuzu da böylesine değişik ve renkli bir bayram şöleni çalışmalarından ötürü kutlamak isterim. Ama 18 Eylül stadı içindeki gösteriler için kusura bakmasınlar aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
Yurdumuzun dörtbir tarafında yapılan gösterileri televizyonlardan izlediğimde jimnastik ve halk oyunları dışında geniş kapsamlı ev coşkulu bir grup çalışmasını göremediğimi söylemeliyim. Çok sade ve kısa tutulmuş bir tören gibi geldi bana.
Stat içi gösterilere gelince; gerek izleyicilerin tören alanına girmeleri gerekse gösteriler katılan öğrencilerin su içme, oyun oynama gibi nedenlerle de olsa yerlerini terk etmeleri bir şekilde gösteriler üzerine olumsuz bir görüntü verdiğini söylemek istiyorum. Özellikle velilerin elde fotoğraf makinaları ile gösteri yapan öğrencilerin yanlarına kadar gelmeleri ve fotoğraf almaya çalışmaları iyi olmuyor. Sonuçta ne tribünlerden izleyenler iyi görebiliyor ne de bizler gazetemize iyi fotoğraflar çekebiliyoruz.
Hatta bu durumun bir benzerinin anaokulu gösterilerinde de yaşandığını söylemeliyim. Demem o ki, o kadar masraflar yapılıyor, o kadar emekler veriliyor, zaman harcanıyor ama sonuç da ortaya güzel bir fotoğrafı maalesef koyamıyoruz.
Keşke tören alanı kapılarını velilere kapatılabilseydik, keşke anaokulu bahçesinde yapılan gösterilerde de renkli kuşaklarla daire şeklinde bir alan teşkil edilip bu alan içinde o çok renkli ve o çok güzel, şirin kıyafetler içindeki çocuklarımızı rahat rahat izleyip alkışlayabilseydik.
Ve törende geçit merasimi için çocuklarımız yerlerini aldıklarında arkalarında bıraktıkları o naylon torba ve su petlerinin yeşil çimler üzerindeki görüntüleri de iyi olmadı. Unutmayalım ki çevreyi koruma çalışmaları da bir eğitimdir. Keşke bu konuda stat içinde pratik çözümler geliştirerek örneğin birkaç çöp poşetini kale direklerine veya kenar çitlerine bağlayarak öğrencilerimizi de tören öncesi bu yönde ikaz ederek bu kirliliğin önüne pekala geçilebilirdi diyorum.
Son olarak Erdek Belediyesini bayram nedeniyle cadde ve sokakları bayrak ve Atamızın resimleriyle donatmasını çok yerinde ve de çok da iyi bulduğumu ifade etmeliyim. Bu yönüyle ilçemizin gerçekten bir bayram yerine dönüştürüldüğünü düşünüyorum.
Ve sayın Erdek eski Kaymakamımız R.Mazhar Ertüzün Anaokulunda Erdek ADD tarafından gerçekleştirilen büst açılışında anaokulu öğrencilerini yanına alarak büstü beraberce açmalarını değişik ve değişik olduğu kadar yerinde ve çağdaş bir görüntü olduğunu özellikle belirtmek isterim.
Sonuç olarak çocuklarımızı daha erken yaşlarda bir düzen ve tertip içinde geleceğe hazırlamasını toplumumuz adına bir kazanç olacağını düşünüyorum.
