İSMAİL HAKKI ÖZSARI

Tarih: 10.01.2017 18:28

BİR HİNT ÖYKÜSÜ

Facebook Twitter Linked-in

RAMAYANA: Dünyada çok bilinen ve 24 bin beyitten oluşan bir HİNT Destanıdır. Bu destanda var olduğu kabul edilen üç tanrıdan söz edilir.
BRAHMA: Var eden tanrıdır.
VİŞU: Koruyan tanrıdır.
ŞİVA: Yok eden tanrıdır.
Hindistan´ın bir kasabasında okulun birinde öğretmen RAMAYANA EFSANESİ´ni tekrar tekrar anlatıyormuş. Tüm hikayeyi ezbere bildiğinden hiçbir yere bakmadan tıpkı bir hafız edasıyla ve aynı ses tonuyla konuşuyormuş. Sınıfta aniden bir dalgalanma olmuş. Öğretmen kafasını çevirip baktığında sınıfa müfettişin geldiğini görmüş.
Müfettiş öğretmenden izin alarak konuşmaya başlamış: ?Öğretmen Bey, RAMAYANA DESTANI´nı anlatmanıza çok sevindim. Çünkü bu destan biz Hintlilerin çok önemli bir destanıdır. Şimdi müsaadenizle bu hikaye ile ilgili çocuklara bir soru sormak istiyorum? demiş.
?Çocuklar söyleyin bakalım ŞİVA´nın yayını kim kırdır??
Çocuklardan biri elini kaldırıp konuşmaya başlamış.
?Yemin ederim efendim ben kırmadım. Zaten beş gündür okulda yoktum. Kimin kırdığını da bilmiyorum. Bunu hemen söylemek istedim çünkü bu okulda ne zaman bir şey bozulsa ya da kırılsa hemen ben suçlanıyorum.?
Müfettiş şaşkınlık içinde kalmış. Öğretmen söze karışmış: ?Efendim bu serseri gerçekten suçludur.? Çocuğa doğru dönerek: ?Eğer gerçekten sen kırmadıysan o zaman neden ayağa kalkıp kırmadığını söylüyorsun??
Müfettiş bunun üzerine hayretler içinde kalarak okul müdürüne gitmiş. Olup biteni anlatmış. Müdürün tutumu daha da şaşırtıcı olmuş. Müfettişe dönerek: ?Efendim bu işin peşini bırakın? bugünlerde öğrencilere bir şeyler söylemenin çok tehlikeli olduğunu anlatmaya çalışmış. ?yayı kim kırarsa kırsın önemi yok. Sessiz kalmak en iyisidir yoksa aksi halde grev yapabilirler.?
Müfettişin dili tutulmuş. Olup bitenlere inanamıyormuş. Doğruca okul komitesi başkanına gidip ona da olup biteni aynen anlatmış. Bu konuyu nasıl çözüme kavuşturacağını sormuş.
Komite başkanı müfettişe: ?Kimin suçlu olduğunu boş verin. Yayı kim kırmış olursa olsun komite onu tamir ettirecektir. Zararın nedenlerini araştırmak yerine tamir ettirmek çok daha iyidir? demiş.
Sevgili okurlarım, bir konuyu doğrudan anlatmak yerine onu öykülerle, masallarla, anekdotlarla anlatmanın çok daha etkili olduğuna inananlardanım.
Şimdi gelelim bu öykü ile hangi mesajı vermek istediğimize;
1. Bir konuyu anlatmadan anlatmaya fark var. Öğretmen ezberlemiş ve aynı ses tonuyla anlatıyor. Böyle olunca da kendisini dinleyen olmuyor.
2. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun insanın zafiyetleri aynıdır. İnsanlar ?MIŞ? gibi yapıyorlar. Bilmediklerini biliyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar.
3. Hikayede müfettişin muhatap olduğu kişilerin hiçbiri ŞİVA´nın yayının kırılmasının ne anlama geldiğini bilmiyorlar.
4. İnsanoğlu cahilliğini kabullenmiyor.
İşte insanlık tarihinin en büyük talihsizliği ?bilmediğini kabullenmemesi ve biliyormuş gibi davranmasıdır.?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —