İSMAİL HAKKI ÖZSARI

Tarih: 23.05.2016 20:35

Bir uzak doğu inancı

Facebook Twitter Linked-in

Bu öykü yüzyıllarca gözlemlenen bir olayı anlatmaktadır.
Bir keşiş araştırma yapmak için bir köye gider. Önce o köyün mezarlığını ziyaret eder. Çünkü kültürlerin, yaşam felsefelerinin böyle yerlerde gizli olduğuna inanıyordu.
Gözleri birden mezar taşlarının üzerindeki rakamlara takıldı. Mezar taşlarında 8, 567, 900, 21558, 5677, 9, 465 gibi hiç de birbirleriyle ilgisi olmayan rakamlar vardı. Uzun uzun düşündü. Fakat bu rakamların anlamlarını bir türlü çözemedi.
Köyün en bilge kişisine gidip sordu:
?Nedir bu rakamlar Tanrı aşkına?? dedi.
?Bu rakamların gösterdikleri ay mıdır? Yıl mıdır? Saat midir?? dedi.
Bilge kişi gülümseyerek yanıtladı. ?Bizler bebeklerimiz doğduğu zaman, bellerine birer ip bağlarız.?dedi.? ?yaşamları boyunca her güldüğü an, o ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra da bellerindeki düğümleri sayar, düğümün sayısını mezar taşına yazarız.?
Bilge kişi, karşısındaki kişinin bir şey anlamadığını görünce açıklamasını sürdürdü.
?Böylece onun ne kadar süre yaşamış olduğunu anlarız.?
Gülmenin ayıp sayıldığı, ?Çok güldük, ağlamayalım.? Anlayışının hakim olduğu bir toplumda yaşayan bizlerin mezar taşlarına hangi rakamlar yazılabilirdi? Doğrusu çok merak ediyorum!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —