,
Bugün, 1 Temmuz 2025 Salı

SAYİM ALKAZAK


Bir portre; Bandırmalı hemşerimiz Hülya UÇANSU…(1)

Bir portre; Bandırmalı hemşerimiz Hülya UÇANSU…(1)


Portremizin konuğu; Yazar, sinema aşığı, eğitim görevlisi ve de Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin “Sinema Günleri” adıyla başlatıldığı 1983’ten 25 yıldan sonra bayrağı 2006 yılı Nisan ayda devreden hemşerimiz 1950 Bandırma doğumlu, Hülya Uçansu…
İlkokulu Bandırma’da bitiren Hülya Uçansu, Orta Okulu Sankt Georg Avusturya Kız Lisesi’nde (1960-1966); liseyi Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde (1966-1971) okumuş. Ardından İ.Ü Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirmiş (1973-1977).
Bandırma’da 08.11.1955 – 16.09.1957 tarihleri arasında Belediye Başkanlığı yapan Dr. Kani Uçansu’nun oğlu Ali Uçansu ile evli de bulunan Hülya Uçansu, IKSV’deki görevinden ayrıldıktan sonra çalışmalarını öğretim üyesi olarak halen Kadir Has Üniversitesi’nde, Icra Kurulu üyesi olarak Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nde sürdürmekte.
*
Sanat eleştirmeni, Yazar Ezgi BAŞARAN, Hülya Uçansu ilgili olarak bir köşe yazısında kendisinden övgü ile söz ediyor.
Ben de bu yazının satır başlarından haddim olmayarak ve alıntı yaparak, sizlere aktarmak istedim. İşte Ezgi Başaran’ın kaleminden Hülya Uçansu’nun yaşam öyküsünden kesitler…
*
SİNEMACI AİLEDEN
1950’de güneşli ve neşeli bir kıyı kasabasında, Bandırma’da, iki katlı ve bahçeli bir evde doğdu. Baba Selim Ozar ticaretle uğraşıyordu. Kasabanın çeşitli yerlerindeki büyük dükkanlarında beyaz eşya satardı. Ayrıca biri kapalı, diğeri yazlık, iki sineması vardı. Uçansu’nun sinemayla ilişkisinin başladığı yer bu sinemalardı.
*
Ozarlar’ın evine alışılmadık bir düzen ve denge hakimdi. Selim Bey dünyanın en pamuk yürekli insanıydı. Çocuklarına çok düşkündü. Evdeki otorite, sertlik ve mesafe, anne Necla Hanım’daydı. Baba sabahın 9’unda dükkanına gider, akşam 7’de eve gelirdi. Boş zamanlarında resim yapan sakin bir adamdı. Bütün Bandırmalı kadınların genel özelliği olduğu üzere çok iyi yemek yapan Necla Hanım ise tam tersi. Sürekli mekan değiştirme ihtiyacı hisseder, gittiği zaman dönmek, döndüğü zaman ise gitmek isterdi.
*
ÖNCE ANNE, SONRA RAHİBE DİSİPLİNİ
Bandırma’nın en iyi ilkokuluna yazdırdı annesi onu. Bugün tanınmış bir hukuk profesörü olan sıra arkadaşı Haluk Burcuoğlu’yla beraber okulun medarı iftiharı olarak mezun olduğunda annesi hayat planını çizmişti. Baba baskısı nedeniyle ortaokuldan ayrılan Necla Hanım, kızı için "Bu çocuk İstanbul’da okuyacak" demişti.
*
Ortaokuldan sonra sınava girip bugünkü Robert, o zamanki Arnavutköy Amerikan Kız Lisesi’ne geçti. Yeni okul cennet gibi geldi. O dönemde hayatının aşkı, bugünkü eşi Ali Uçansu’yla flört etmeye başladı. Ali Bey’in babası, 1950’lerde Bandırma’da belediye başkanlığı yapmıştı. O sırada aileler tanışmıştı. Bir gün İstanbul’da tekrar karşılaştıklarında çocuklar için bunun anlamı başkaydı.
*
Bir yıl Care adlı bir Amerikan yardım teşkilatında, bir yıl da bir müteahhitlik firmasında çalıştı. Aman ne kadar sıkıcı işlerdi bunlar! Bu sırada diş hekimliğini bitiren ve çalışmaya başlayan Ali Uçansu onun bu sıkıntısını fark etmişti. Şöyle dedi bir gün: "Sana öğrencilik ne kadar yakışacak, keşke üniversiteye başlasan..."
Biraz aşkın gücüyle biraz da sözün haklılığıyla üniversite sınavına girdi, tek tercih yaptı ve kazandı: İngiliz dili ve edebiyatı. Hocası Cevat Çapan’ın deyişiyle İngiliz filolojisi o sırada altın yıllarını yaşıyordu. Mina Urgan, Murat Belge, Berna Moran, Akşit Göktürk gibi isimler ders veriyordu.
İkinci sınıfın sonunda, 16 Nisan 1975’te Ali Uçansu’yla evlendi. Son sınıfta kızı Selva’ya hamileydi.
(Devam edecek)

  • BIST 100

    9948,51%5,78
  • DOLAR

    39,81% -0,22
  • EURO

    46,84% -0,04
  • GRAM ALTIN

    4220,25% 0,48
  • Ç. ALTIN

    6644,83% -1,42
  • Salı 32.9 ° / 15.9 ° Güneşli
  • Çarşamba 30.4 ° / 13.1 ° Güneşli
  • Perşembe 31.4 ° / 13.2 ° Güneşli

Balıkesir

01.07.2025

  • İMSAK 03:44
  • GÜNEŞ 05:38
  • ÖĞLE 13:17
  • İKİNDİ 17:14
  • AKŞAM 20:47
  • YATSI 22:32