Hayat sevmek için çok kısa olduğu halde insanların nefrete zaman bulabilmeleri sizce de garip değil mi?
Nefreti bu günlükte bir kenara bırakıp gülelim isterseniz
Oyun
Temel, bir binanın önünde durmuş, arkadaşları da çatıya çıkmış
Temel aşağıdan arkadaşlarına:
Ula sen iki kolunu yana aç aşağı öyle atla demiş.
Birincisi atlamış güüüüüm.
İkinciye, Sen sadece sağ kolunu yana aç, öyle atla! demiş.
İkinci de atlamış güüüüm.
Üçüncüye,Sen iki kolunu yanına yapıştır öyle atla demiş.
O da güüüüm.
Yoldan geçen bir adamın dikkatini çekmiş sormuş,
Kardeşim siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına?
Temel cevap vermiş,
Tetris oynayruz
Kafama takmıyorum
Bizim Karadenizli vatandaşlarımızdan birisi (yani Temel)
oldukça şiddetli bir ishale yakalanmış ve hastaneye gitmiş. Tabii ilk muayeneyi yapan doktor bakmış ve hemen intaniye bölümüne sevk etmiş. İş bu ya her nasılsa evraklar karışıp bizimki intaniye yerine psikiyatriye yatırılmış.
Aradan 1-2 hafta geçince sevki yapan doktor, psikiyatri bölümünde bir arkadaşını görmeye gitmiş...
Tam çıkıyormuş ki bizim Temel orada...
- Yahu , demiş, sen ne arıyorsun burada?
Bilmeeeeem beni buraya yatırdılar
- Eeeee n`oldu, ishalin geçti mi bari?
Yok canım, aynı hızda devam ediyor ama artık kafama takmıyorum!
Mum
Amerikalının biri, geri kalmış bir ülkede hapishaneye gider, bu sırada hücrelerden birinden sesler yükselir, hapishane müdürüne sorar
"Bir mahkûmu idam ediyorlar" yanıtını alır.
Amerikalı, "Vahşice bir infaz bu, biz mahkûmu elektrik sandalyesine oturturuz" der.
Hapishane müdürü güler:
"Bizim kasabaya elektrik gelmediği için biz o işi mumla yapıyoruz"
Geri getirdi
Akıl hastanesinde delinin biri gardiyana:
"Yahu, fena halde susadım, bana iki şişe bira ver"
Gardiyan delinin suratına iki tokat patlatır:
"Al bakalım iki şişe bira sana, şimdi git odana uslu uslu otur"
Deli bu ikazı onuruna yediremez, sabaha kadar da uyuyamaz
Sabah olunca doğru gardiyanın odasına gider ve iki tokat patlatır...
"Bu ne oluyor?" der gardiyan
Deli:
"Hiiiç, şişeleri geri getirdim."
Albay
Çavuş, karargah avlusunda bir sağa, bir sola yalpalayan sarhoş eri durdurur:
"Bu ne hal, böyle içmeseydin günün birinde belki çavuş olurdun"
Sarhoş er yalpalamaya devam ederken, peltek peltek konuşur:
"Boş ver, ben içince albay oluyorum."