Şehit Mehmet Günenç Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Hasan Kıroğlu, bu fotoğrafa iyi bak! Senin eserin, gurur duy!
Bu köpeğin adı, CESUR!
Senin okulunun da bulunduğu 17 Eylül Mahallesi, Fatih Caddesi´nde yaşıyordu. Yedi yıldır, başta mahallenin marketi Yüksel Çalışkan ve eşi Arzu hanım olmak üzere CESUR´a, gözümüz gibi bakıyorduk. Çalışkan ailesi, ona marketin bahçesinde bir yer bile yapmıştı, gecelemesi için. Mahalleli de, yemek artıklarını hep CESUR´a getiriyordu.
Hasan Kıroğlu, CESUR´u, okulunun bahçesinde, özel otomobilinle, üzerinden iki kez ezip geçtin. Öğrencilerin, seni, ?Hocam, köpeği ezdin!? diye uyardılar. Kanlar içinde yatan CESUR´u, bir veterinere götürmek yerine, üstelik öğrencilerine, ?Ne var yani? Altı üstü bir köpek!? deyip, CESUR´u ezen arabanın, hasar görüp görmediğini öğrenmek için arabanı, tamirciye götürdün, hocam! Ayyıldız Lisesi kantincisi, senin yapmadığını yerine getirdi ve CESUR´u, bir veterinere götürmesine karşın olmadı. Öldü, CESUR!
Sen, nasıl öğretmensin, hocam!
Senin, vicdanın yok mu?
Sen, nasıl öğretmensin hocam, CESUR´u ezdikten sonra seni, veterinere götürmen için uyaran öğrencilerine, nasıl olup da, ?Altı üstü bir köpek, neden üzülüyorsunuz ki!? diyebildin? Öğrencilerine böyle mi örnek oluyorsun, sen?
Yakıştı mı, hocam!
Bu yazıya, CESUR´un, can çekişen fotoğrafını da koydum. Bu fotoğrafa iyi bak hocam! CESUR, ölüyor, senin umurunda mı?
?CESUR, senin rüyalarına girsin ve kabusun olsun!? diyeceğim ama hocam, vicdanlı insanlar içindir bu sözüm!
Yazık, senin öğretmenlik formasyonuna!
Merak ediyorum hocam! CESUR, arabanın altında ezilirken, acaba arabana hasar verdi mi? Eğer verdiyse, bana gel, o hasarın parasını ödemeye hazırım.
Duydun mu beni, Hasan Kıroğlu?
