DAHA önceki iki yazımda `Def-i Hacet`in, yani bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız biçimde "def-i hacet" (büyük abdestini) yapabilmenin önemini ve Laleli Baba ile Padişah 3. Sultan Mustafa arasında bu konuda geçen hikayeyi de aktarmıştım
Def-i Hacet, dünya kurulduğundan beni insanoğlunun ve tabiatta var olan (bitkiler hariç) tüm yaratılmışların en önemli sorunu olmuştur
Kabızlıktan tutun da isale kadar insanoğlunun başına dert `Def-i Hacet` olmuştur
Def-i Hacet için en önemli unsur gidebileceğin yerdir.
Diğer canlılardan farkı insanoğlunun, mutlaka bu ihtiyacını görebileceği kapalı bir mekanın olmasıdır.
* * *
DOSTLAR ile bu konuda sohbet ediyoruz
Turizmden bahsediyoruz, Erdek`in geleceğinden söz ediyoruz
Söz dönüp dolaşıp Erdek`te `Def-i Hacet` yapılacak yerlerin bulunup bulunmadığına gelince, başımdan geçen bir olayı anlattım
Sezon başıydı, Bandırma`dan bir arkadaşım ziyarete gelmişti Erdek`e. Yiyip içtikten sonra sıra arkadaşımızı yolcu etme gelmişti
Ali Hayda Sarı Parkının çıkışına kadar gelenek kadar her şey normaldi
Tam parkı çıktık ki, arkadaşın `Def-i Hacet`i geldi
Kendisi iki koltuğunun altında taşıdığı makatla (yürüme aracı) ancak yürüyebiliyor, tıpkı benim gibi engelli anlayacağınız
Öğretmen Evi`ne adar zar zor gelebildik
Resepsiyondaki bayan stajyer arkadaşa ricamızı anlattım, bu tesiste egelilerin De-fi Hacet`i giderebileceği oturaklı, Klozet`in bulunmadığını söyledi
Hayretimi gizleyemedim, çaresiz yola devam ettik
Yeni yapılan sahil bandını biraz geçmiştik ki, arkadaşım daha fazla yürüyemeyeceğini, Def-i Hacet`ini tutamayacağını söyleyince çareyi boş bulduğumuz bir banka oturmakta bulduk
Arkadaşım anlayacağınız, `büyük abdestini` yapmak zorunda kalmıştı
Sahildeki seyyar bir satıcıdan temin ettiğimiz plastik kova ile yıkayıp paklamaya çalıştıksa da çözüm değildi
Çağırdığımız taksi ile Bandırma`ya o halde selametledik, aradığında başından geçen bu olayı gülerek ve de üzülerek anlatmadan da edemiyor.
* * *
DOSTUM olan kişi, Erdek`te bir çay bahçesinin müsteciri
Bugüne kadar bilmediğim bir gerçeği, toplam On olan çay bahçelerinin hiçbirinde engelliler için bir tuvaletin bulunmadığını söyleyince hayretler içerisinde kaldım
Üstelik bu tuvaletlerin işletmecilerinin de kendileri olmadığını, Belediye`den sezonluk kiraladıklarını öğrenince hayretim bir kat daha arttı
Oysa ki ben, tuvaletleri de çay bahçesi müstecirlerinin işlettiğini biliyordum.
Üstelik akıllı sayaç parasını ve yüklenen su parasını kendileri ödemesine rağmen sezonda kazancın buraları kiralayanlara gittiğini söylemesi ise beni iyice şaşırtmıştı
Yaz sezonunda nüfusu 100 binlere ulaşan Erdek`de bırakın 3,5 kilometrelik sahil şeridinde, Erdek`in adeta can damarı olan çay bahçelerinde bile iptidai, modern çağ dediğimiz günümüz koşullarına uymayan ilkel şekilde hazırlana tuvaletlerde kente gelen insanların def-i hacetlerini yapmak zorunda bırakılması, turizmde nerede olduğumuzun bir göstergesi olduğunun kanıtıdır adeta!
* * *
Erdek`in `Master planının ne olduğunu yerli halk gibi, gelen misafirler de merak etmiyor inanın bu kenti yönettiğini sanan beyler
Zeytinli Ada`nın turizme kazandırılması da gelen insanların çoğunu ilgilendirmez
Strateji plandan söz eden, turizmcilikten dem vuranlar, bir def-i hacet problemini bile çözemiyorlar ise onların turizmden söz etmeye hakları yoktur!
Sadece yatak satmakla da hizmetin olmayacağını, gelen insanlara misafir yerine müşteri gözüyle bakıldığı sürece Erdek`in turizmden hak ettiği payı neden alamadığını düşünmek için aynanın karşısına geçip gerçek yüzlerini görmeleri gerekmektedir!
Saygıyla, sağlıkla, sevgiyle kalın