İçinde bulunduğumuz süreç Ramazan’ın üzerimize gölgesinin düştüğü günlerdir. Üç aylar madden-manen Ramazan ayına hazırlandığımız zamanlardır. Dilimizde ‘Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle, bizi Ramazan ayına kavuştur.’ niyazının döndüğü günlerdir.
Kıymetli okurlar, önümüzdeki perşembeyi cumaya bağlaya gece üç aylardan ikincisi olan Şaban ayının 15. gecesidir. Bu geceye İslâm kültüründe Berat Kandili denilmektedir.
Berat gecesi Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav)’in hadis-i şeriflerinde idrak edilmesi açıkça tavsiye edilen bir gecedir. Ayrıca Kadir gecesinden sonra en ehemmiyet vermemiz icap eden bir gecedir, Berat. Bu gece hakkında Peygamberimiz şöyle : “Şaban ayının 15. gecesi olduğunda o geceyi ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun.” Buyurmuş ve Yüce Allah’ın bu gece güneşin batışından fecre kadar (olan sürede) dünya semasına rahmetiyle tecelli edeceğini ve şu şekilde kullarına seslendiğini beyan etmiştir: ‘Tövbe eden yok mu, tövbesini kabul edeyim! Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim! Şifa isteyen yok mu, şifa vereyim!.. Başka isteği olan yok mu, ona da istediğini vereyim.”
Anlaşıldığı üzere Peygamberimiz bu gecede özel bir ibadet şekli olmasa bile gecenin çeşitli ibadetlerle geçirilmesini tavsiye etmiştir.
Berat gecesinin gündüzünde oruç tutulması tavsiyesi sadece bu kandile has nafile bir ibadettir. Burada orucun salı mı yoksa çarşamba günü mü tutulacağı akla gelmektedir. Berat Kandili için oruç tutmak isteyenlerin -berat gecesinden sonraki gün olan- çarşamba günü oruç tutmaları daha uygundur.
Yine yukarıdaki hadis-i şeriften güneşin batışından sabah namazına kadar Yüce Allah’ın mahlukata rahmetiyle tecelli edeceğini öğreniyoruz ki, bu geceye ihtimaldir ki bu sebeple ‘berat’(kurtuluş) gecesi denilmiştir. Bizim gibi nisyan ehli, günahkâr kullara Rabbimizin çok büyük bir ikramıdır.
Âlemlerin Rabbi Yüce Allah sadece Berat gecesinde değil bütün zamanlar bedbaht kullarına şöyle nida eder: “… Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. ”(Zümer,53)
Berat gecesi vesilesiyle tövbe ve istiğfar ile yoğrulmalıyız. Şu çetin imtihanların, itap ve uyarıların hafiflemesi, üzerimizdeki sıkıntıların izalesi için cümle günahlarımıza veda edip Allah’ın rahmet ve mağfiret kapısına koşmalıyız.
“Oysa sen onların içinde iken Allah onlara azap edecek değildi. Bağışlanma dilerlerken de Allah onlara azap edecek değildir.”(Enfal,32) Bu ayet zikir ve istiğfar(Allah’tan bağışlanma dileme) halindeki kullara azabın ve cezanın olmayacağını haber verir.
Ayrıca kıymetli okurlar, Yüce Allah’ın rahmetine vesile olacak olan hayırlarla, ibadetlerle, salih amellerle ve mahlukata yapacağımız iyiliklerle bu günlerimize geride bırakabiliriz. Kurtuluşumuz böyle mümkün olacaktır. Zira Rabbimiz iyiliklerin kötülükleri sileceğini müjdeliyor bizlere(Hud,114).
Rabbimiz hem salgın hastalıktan hem de günahlarımızdan beratımızı lütfetsin. Kandilinizi tebrik ediyorum. Selâm ve dua ile…