SAYİM ALKAZAK

Tarih: 30.11.2014 14:12

Ebusuud Efendi'den günümüze uzayan YASAKLAR! (1)

Facebook Twitter Linked-in

Kahveden, tütüne, afyondan, kadınların günlük yaşamına kadar hemen her konuda verdiği fetvalarla dönemin gündelik yaşamını belirleyen Ebussuud Efendi’den bu güne görülmemiş biçimde tartışmalara neden olan yasakçı zihniyetin Meclis Soruşturma Komisyonunda 4 Bakan hakkındaki görüşmelerin haberlerini yayımlama yasağından başka önümüzdeki günlerde ne gibi yasaklara imza atacağını da kestirmiş oluruz.
İktidar yalakalığı konusunda Osmanlı dönemini aratmayan yandaş kalemlerin de işleri hafiflemiş olur böylece…
*
AKP hükümetinin, iktidara geldiği günden beri özellikle partili belediyeler aracılığıyla sosyal yaşamı belirlemeye çalışan tavırları ve tuhaf uygulamaları giderek bir hükümet politikasına dönüştü…
İçki ve sigara yasağı tartışmaları gündemden hiç düşmezken, iktidarın toplumsal yaşamı kendi düşüncelerine göre yeniden dizayn etme histerisinin ulaştığı boyut şirazesinden çıkmış durumda.
*
AKP’nin henüz iktidara geldiği 2002 yılından bu yana geçirilen süre içinde gündelik hayatın birçok yönü yavaş yavaş döndürüldü…
Hükümet toplumsal reflekslere göre ipi bir gerip bir gevşetme politikası izleyerek gündemi belirlemeyi sürdürdü. Ancak bu süre içinde ‘yasak‘ kavramıyla anılan onca uygulamanın giderek normalleşmesi ve hayatın bir parçası haline gelmesi de üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir soru işareti.
Adeta ‘alikıran başkesen’ tavrıyla dayatılan uygulamalar karşısında beklenen toplumsal refleksi Stockolm sendromuyla açıklayanlara bu topraklarda “celladına aşık olmak“ gibi daha yerli bir tanım olduğunu da anımsatmak gerek.
*
AKP’nin her durumda, “durumdan vazife” çıkaran belediye başkanları, valiler ve parti yöneticilerinin akıl almaz tavırlarının Osmanlı dönemi yasaklarını pek aratmadığı bu günlerde yasaklarla yaşamaya alışmış olan Türk toplumunun genetik kodlarına baktığımızda akla hayale gelmeyecek bir çeşitlilik görüyoruz.
Geçmişin yasaklarına şöyle bir uzanmak, yasaklamak konusunda sıkıntı çekecek olan yöneticilerin ufkunu açabilir…
O halde gelin epeyce geçmişe gidip toplumun kolektif bilinçaltındaki yasaklara ilişkin bir
Üç bölüm halinde sunacağımız bu yasaklar zincirinin tarihi yolculuğuna çıkalım…
* * *
UMUMİ YERLERDE DEVLET SOHBETİ YASAĞI
Tek kişilik ansiklopedi olarak adlandırılan Reşat Ekrem Koçu’nun kaleme aldığı Osmanlı tarihinde konulan yasaklardan bazıları da şöyledir: “Esir pazarında gayrimüslimlere cariye satma yasağı, tütün yasağı, kahve yasağı, içki yasağı, geceleri ezanla yatsı arası sokağa çıkma yasağı, afyon ve esrar kullanma yasağı, kadınların erkeklerle kayığa binme yasağı, İstanbul’a bekar uşağı girme yasağı, hamama giden gayrimüslimlere nalın giyme yasağı, saçak, şahnişin, çardak yasağı, araba ve ata binme yasağı, Arnavutlara hamam tellağı olma yasağı, umumi yerlerde devlet sohbeti yasağı, kiliselerde çan çalma yasağı, şehirdeki konaklardan yalılara, yalılardan konaklara taşınma yasağı, silah taşıma yasağı, surların üzerine ev yapma yasağı, ay yıldız yasağı, evlerde yemek çeşidi yasağı, geceleri bekçilere davul çalma yasağı, kahvelerde; saz, söz meddah yasağı, erkeklerin sefihane kıyafet yasağı…”
ÇİNGENELERE KISRAK BESLEME YASAĞI
Tarihi biraz da magazinleştirerek aktaran Reşat Ekrem Koçu’nun derlediği Osmanlı dönemi yasaklarından en eski tarihli olanlarından biri 1595 tarihli “Çingenelere ata binme kısrak besleme yasağı”dır.
İstanbul ve Rumeli’nde uygulanmaya konulan bu yasak, Çingenelerin atlarıyla yollara inip fesat ve şenaat işledikleri üzere, Divan-ı Humayun’dan İstanbul kadısı ile Çingene Subaşısına gönderilen bir fermanla ilgililere duyurulmuş…
Yasağın fermanı kısaca şöyledir: “Çingene tayfasının ata binmesi ve kısrak beslemesi yasak edilmiş olup, lazım geldikçe eşeğe ve arabaya bineceklerdir. Muhalif hareket edenler siyaset olurlar ve ona göre tembih ve ilan eyleyesiniz!”
MÜSLÜMANLARDAN AYIRT EDİLMESİ İÇİN GAYRİMÜSLİM LERE ÇINGIRAK TAKILIYOR
Gayrimüslimlerin, Müslümanlar dan ayırt edilmesi düşünülerek konulan bu yasak, Müslümanların da nalınlarını ayaklarından çıkaracakları düşüncesiyle kafi görülmeyip yasağa bir madde daha eklenmiş. Gayrimüslimlere verilecek peştamal lara “Alamet-i farika” olarak birer demir halka takılmış.
Daha sonra da halkalara birer çıngırak ilave edilerek gayrimüslimlerin Müslümanlardan ayırt edilmeleri konusunda çözüm yolu aranmış.
(Devam edecek)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —