İSMAİL HAKKI ÖZSARI

Tarih: 19.12.2016 18:14

EL ÂLEM NE DER HAPİSHANESİ

Facebook Twitter Linked-in

Hava sıcak mı sıcak!
Baba oğul Edirne ilinin Keşan ilçesinden yola çıkarlar. Köylerine gitmektedirler. Baba eşeğe binmiş, oğlu da yanında yürümektedir.
Yolda biriyle karşılaşırlar. Bunları gören adam şöyle der: ?Zavallı çocuk küçücük bacaklarıyla eşeğe yetişmeye çalışıyor. Hem çocuğun perişan halde koştuğunu görüyorsun hem de eşeğin üstünde tembel tembel oturuyorsun, pes vallahi!?
Bu sözler babaya pek dokunur. Hemen eşekten iner, çocuğu bindirir. Bu sefer de karşılaştıkları bir başka kişi şunları söyler: ?Rezalet! Zavallı babası yanında yürürken, küçük velet eşeğin üstüne binmiş sultanlar gibi kasılıyor.?
Bu sözler de küçük çocuğu çok üzer. Babasına dönerek: ?Arkama otur? der.
Bir süre sonra yüzü peçeli bir kadınla karşılaşırlar. Kadın söylenmeye başlar: ?Böyle şey gördünüz mü hiç? Zavallı hayvan ne kadar çok eziyet çekiyor.?
Bu eleştiriye hedef olan baba ve çocuk birbirlerine bakarlar ve hiçbir şey demeden eşekten inip yürümeye başlarlar. Henüz daha birkaç adım atmışken karşılarına çıkan adam onlarla alay ederek konuşmaya başlar: ?Tanrı´ya şükürler olsun, ben bu kadar aptal değilim. Siz ikiniz birden eşekten yararlanmak yerine niye yürüyorsunuz??
Bunun üzerine baba oğluna dönerek: ?Oğlum ne yaparsak yapalım, daima bir beğenmeyen çıktı. Galiba neyin doğru olduğuna biz karar vereceğiz.?
Kıssadan hisse?
Sevgili okurlarım, şöyle ir düşünün; ben, sen, o, biz, siz, onlar hepimiz hayatımızı ne kadar çok ?el âlem ne der?e göre düzenliyoruz. Siz neyi nasıl yaparsanız yapın el âlem illa bir şey diyecektir.
Bu konuyu özetleyen birçok özdeyiz dilimize girmiştir.
Örneğin: ?Elin ağzı çuval değil ki dikesin?, ?El âlem ağzını bırakır, bilmem neresiyle güler? v.b.
Eğer bizler hayatımızı ?el âlem ne der?e göre yaşarsak, hiç şüpheniz olmasın en kötü hapishaneyi kendi zihnimizde kurmuş oluruz. Böyle olduğunun farkına varamazsak da bu hapishanenin duvarları gün geçtikçe yükselir, yaşamın tadı tuzu kalmaz.
Önemli olan, sizin ne dediğiniz ve kendinizle barışık olmanızdır.
(Not: Cezaevi sözcüğünü kullanmadım çünkü cezaevi-hapishane sözcüğünü tamı tamına karşılamıyor. Cezaevi adı üzerinde suç işleyenlerin cezasını çektiği ev.)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —