Bu gün hangi açıdan bakarsak bakalım günümüz dünyasında enerji konusu, üzerinde en fazla konuşulan ve de tartışılan konuların başında geliyor. Sorunun farkında olan gelişmiş ülkeler başta enerji üretimi olmak üzere enerjide tasarruf konusunda gerek yapılan yayınlar gerekse toplum içindeki uygulamalarla bu konularda epey mesafeler aldıklarını görüyoruz. Bizim gibi gelişmek de olan ülkelere baktığımızda ise zaman zaman ortaya konulan tespit ve önerilere rağmen yeterli tedbirlerin alınamadığını ve toplumda özellikle tasarruflara yönelik adımların hala yer bulamadığını üzüntüyle görebiliyoruz.
Aslında siyaset ve spor gibi sığ ve cılız bilgilerin havada uçuştuğu bir toplumda böylesi bilimsel konu ve çağdaş davranışların içimizde yer bulup tutunabilmesinin de çok zor olduğunu özellikle belirtmek isterim. Unutmayalım ki tasarruf enerjiyi az kullanmak değil verimli kullanmak meselesidir.
Baktığımız zaman bu gün güncel yaşam içinde her gün biraz daha bağlandığımız enerji ihtiyaçlarımızın başta aile bütçesi olmak üzere yerel yönetimler, fabrikalar ile beraber devletimizin bütçe rakamlarına ne kadar olumsuz yansımaları olduğunu sanırım hepimizin çok iyi bildiğini düşünüyorum.
Bu gün başta sanayi olmak üzere sayıları 20 milyona yaklaşan evlerimizle beraber yine sayıları 30 milyonlara varan belki de aşan trafikteki araçlarımızla kullandığımız doğalgaz, benzin ve elektrik gibi çok geniş bir tüketim maddesinden söz ediyoruz. Ve maalesef böylesine devasa bir tüketim alanında yılda yaklaşık olarak 70 milyar dolara yakın bir büyük para ödüyoruz dış ülkelere. Ve bu kadar büyük paranın aynı zamanda her gün üzerinde tartıştığımız şu cari açık meselesinin de % 70'i olduğunu hatırlamamız gerekiyor.
Elbette enerji meselesi derken sadece işin ekonomik boyutu olmadığını enerji üretimi ve de kullanımı ile beraber çevre kirliliği, eksoz gazları etkisiyle sera gazları gibi insanlığın geleceğini tehdit eden bir başka tarafını da görmemiz gerekiyor.
Tasarruf derken hemen aklımıza önce elektrik ve ardından su tasarrufunun geleceğini iyi biliyorum. Gerçekten de bizler bu gün ülke olarak doğal gazdan üretilen bir elektrik kullandığımız için bizlere olan maliyetin diğer üretim araçlarından daha fazla olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Örneğin 2013 yılı içinde kullandığımız 245 milyar Kw saat elektriğin 105 milyar Kw saatını yani % 47'sini doğal gazdan üretmişiz. Geri kalanın %25'i hidroelektrik, %3.1'i rüzgar ve geri kalan % 25 ise kömür kullanılması ile üretilmiş.
Enerji kullanımı derken ev ve ticarethanelerimizde kullanılan enerji miktarı toplam tüketimin % 28,2 olduğu ifade edilirken yapılabilecek % 10'luk bir tasarrufun bile milli ekonomiye yılda 132 milyon dolarlık bir getirisi olduğu hesapları var ortada.
Ve bu arada tasarruf konusu konuşulurken evlerimizin yalıtkanlığı üzerine TS 825 standart ile getirilmek istenen yalıtım programlarıyla kullanılan enerjinin % 25-50 arasının pek ala tasarruf edilebileceği ifade edilmekte.
Elektrik kullanımında bir diğer tüketimin aydınlatma olduğunu bildiğimiz bu alanda da yeni gelişmeler var. Örneğin LED tabiri edilen yeni bir aydınlatma aracı ile hem daha güçlü ve hem de daha tasarruflu aydınlatmalar yapıldığı verileri var önümüzde. Örneğin ABD'de sadece büyük bir mağazada yapılan bu değişimle yılda 34.000 dolar dolaylarında tüketimden tasarruf edilebildiği açıklamaları yapılmakta.
Ve bu gün evlerimizde kullandığımız ama kapattığımızda fişten çekmediğimiz televizyonlar, bilgisayarlar gibi ev aletlerimizin bu sessiz kalışlarında bile enerji harcadıklarını görmemiz gerekiyor. Unutmayalım ki bu gün dört kişilik bir ailenin enerji tüketimi yıllık olarak 2000 Kw. Saat civarlarında bulunmakta. Evimizde kullandığımız hemen hemen tüm ev aletlerimiz üzerinde yapılabileceğimiz yeni uygulamalarımızla en az % 30 civarlarında bir tasarrufla hem aile bütçemize ve hem de devletin bütçesine katkılar yapabiliriz derim.
Enerji derken sadece elektrik ve petrol ürünlerini değil kullandığımız suyun da tasarruf edilmesi gerekiyor. Bakınız bir arabayı serviste yıkadığımızsa 25-30 litre su harcarken bu işi bahçe hortumuyla yaptığımızda 500-550 litre su ile yapıyoruz. Araç yıkaması derken bir de apartman bahçelerinde kurulu hidroforlar yardımıyla yer altı sularımızın bilinçsizce kullanılması da var. Bunu yerel yönetimler mutlaka takip etmeli ve önlemeli diyorum. Hele hele evimizde kullandığımız su tesisatlarına yakından baktığımızda kendi haline bıraktığımız çeşmelerden akan gereksiz suyun aslında bir havuzda toplanması mümkün olabilse çok büyük rakamların ortaya çıktığını görüyoruz.
Sonuç olarak fazla detaylara girerek kafaların karışmasını istemiyorum ama enerjide tasarruf konusunun hayatın hiçbir döneminde hafife alınmayacak bir konu olduğunu görmemiz gerekiyor. Biran önce şu siyasi kavga ve tartışmaları bir yana bırakarak güncel yaşam sorunlarına eğilmeyi düşünebilmeliyiz. Özellikle sahası çok geniş olan tasarruf konusunda başta konunun sahipleri olduğunu düşündüğüm mimar ve mühendis odaları, elektrik odaları, milli eğitim camiası, askeri yetkililer olarak tüm toplumu kapsayacak bir tasarruf seferberliğine çıkılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum.