Uzun zamandır kafama takılan bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Kimseyi de korkutmak üzmek istemiyorum ama deprem gerçeğini de göz ardı edemeyiz.
Hepimizin bildiği Marmara´da tüm uzmanların fikir birliği olduğu tarihi belli olmayan şiddetli bir deprem olacağı söyleniyor. 1999 depremini hatırlıyoruz. Gölcük bize kuş uçumu ortalama 150 km uzakta kırılacak olan Marmara fayı ise eğer güneydoğu tarafı olursa 100 km güneybatı tarafı olursa 50-60 km uzakta bize, yani Gölcük depremi derecesinde bir deprem olursa Erdek´e yaklaşık 1999 depreminde gelen hareketin 2-3 misli bir hareket gelecek ve üzücü sonuçlara yol açabilir. Çok riskli bir bölgedeyiz.
Allah korusun inşallah böyle bir şey olmasın en büyük dileğimiz bu fakat olursa İstanbul´da da yıkım çok olacak.
Yüzlerce hatta binlerce bina yıkılacak, yüzlerce, binlerce insan ölecek. Evet, yazımın başında söylediğim kafama takılan yere geldik.
Eğer İstanbul´u ve tüm Marmara´yı etkileyen bir deprem olursa Erdek´e yardım nereden gelecek? Tüm kurtarma ekipleri ve yardımlar İstanbul´a gidecek biz sesimizi duyuramayacağız bile.
Bu yüzden birazcık garip bir örnek olacak ama eski bir film vardı selamsız bandosu izleyenler hatırlayacaktır, filmin konusu: Gazetede Cumhurbaşkanı´nın trenle yurt gezisine çıkacağını ve kasabalarına da uğrayacağını okuyan Selamsız Belediye Başkanı Latif Şahin (Şener Şen), belediye meclisini toplayarak, bir tören düzenlemeleri gerektiğini anlatır. Tören için en önemli eksikliğin bir bando olduğunu söyler ve bu bandonun kurulması için harekete geçilir. Şef, bando kurmanın masraflı bir iş olduğunu söyleyince, piyango düzenleyerek parayı temin ederler. Şef para ile birkaç alet alıp, bandocu olarak köylüleri eğitmek çözümünü bulur. Latif ve şef adayları zorla seçerler. Kasabanın top sahasında çalışmalar başlar. Ama hayatlarında hiç enstruman görmemiş kasabalı esnaf bu işi beceremez. Cumhurbaşkanının kasabanın yanındaki demiryolundan geçeceği gün her şey hazırdır. Herkes yerini almıştır. Amaç Cumhurbaşkanının dikkatini çekerek treni durdurmak ve onun kasabayı ziyaret etmesini sağlamaktır. Sonuç tam bir düş kırıklığı olur. Çünkü tren durmak bir yana, hızla gelip geçmiştir. Ve, ufukta uzaklaşan trenden kasabalıya kalan, aralanan pencereden sallanan bir elden ibarettir.
Keşke bizde hazırlıklarımızı filmdeki gibi tamamlasak ve hiç kimsenin canına, malına zarar vermeden depremi atlatsak.
Erdek´te deprem için ne yapabiliriz?
Ama asıl anlatmak istediğim bizde bu filmdeki örnek gibi Erdek Arama Kurtarma ekibimiz kursak gönüllü esnaf, işçi, emekli, öğrenci, memur onlara arama kurtarma derneklerinden yardım alarak belirli periyodlarda eğitim versek, arama kurtarma ekipmanları için Kaymakamlık, Belediye, STK´lar ve yardımseverlerden destek ve yardım alsak.
Görüştüğüm birçok profesyonel arama kurtarma dernekleri uygun şartlar sağlanırsa ücretsiz olarak eğitim verebileceklerini söylediler.
İnternet sitemiz üzerinden veya diğer bir başvuru kanalı ile başvurular alınsa, bu alınan başvurulardan sonra mülakatla kabuller yapılıp periyodik olarak eğitimler verilse basit sınavlar ile elemeler yapılıp ekip kurulsa harika olmaz mı? Tamamen gönüllülük esasına dayalı çalışma olacak. Bu konuyu anlattığım çok istekli arama kurtarma anlamında önemli çalışmalar ortaya koyabilecek gönüllülerimiz var. Biz de bu noktada işin ciddiyetinin farkında olarak neden tamamen gönüllü vatandaşlarımızdan oluşan profesyonel bir arama kurtarma ekibi kurmayalım. Belediyemiz ve kaymakamlığımızın belirleyeceği sorumlu personelimizin de arasında bulunacağı bu ekip, olası bir doğal afette Erdek için ön safta görev alacak. Hatta gerekirse neden diğer deprem bölgelerine de yardıma gitmesin?
Örnek ilçelerde var bunu yapan.
Erdek Deprem Geçmişi
Geçmişte de Erdek gerek İstanbul´u zapt etmek için Kyzikos´a gelen Araplar, gerekse depremler yüzünden zarar gören Kyzikos 23 Eylül 1063´de olan korkunç deprem neticesinde baştanbaşa yıkıldı. Sağ kalanlar ise şehri terk etmeye başladılar. Kapıdağ Yarımadası´nı, anakaraya bağlayan berzah, ilk çağda dolmadan önce bu kent, üç limanı, Hadrian Tapınağı ve amphitheatırı ile ünlü bir ticaret şehri ve şarap, zeytinyağı, buğday, mermer, parfümeri ile ünlü bir koloniydi. Üç büyük deprem, berzahtaki limanın dolması ve bataklığın sıtma yaratması, halkının bugünkü Erdek´e göç etmesine yol açtı.
Tarihsel Dönem Depremleri: 1509 İstanbul, 1556 Doğu Marmara, 1567 İzmit, 1577 Balıkesir, 10 Eylül 1688 Karesi, 1 Haziran 1707 Biga, 25 Mayıs 1719 İzmit, 10 Haziran 1730 Saros, 6 Mart 1737 Biga, 19 Mart 1737 Biga, 29 Temmuz 1752 Trakya, 2 Eylül 1754 İzmit, 26 Kasım 1756 Trakya, 22 Mayıs 1766 Marmara, 5 Ağustos 1766 Mürefte, 10 Temmuz 1894 İstanbul depremleri
Aletsel Dönem Depremleri: 18 Aralık 1901 Ayvalık (Ms=5.9), 9 Ağustos 1912 Şarköy-Tekirdağ (Ms=7.4), 4 Ocak 1935 Gönen-Balıkesir (Ms=6.2, Ms=6.0), 6 Ekim 1944 Edremit Açıkları (Ms=6.8), 18 Eylül 1963 Yalova?Çınarcık (Ms=6.3), 6 Ekim 1964 Karacabey-Bursa (Ms=7.0), 27 Mart 1975 Saros (mb=5.5), 17 Ağustos 1999 Gölcük-Kocaeli (Mw=7.6), 12 Kasım 1999 Düzce-Bolu (Mw=7.1) depremleri ? Kaynak: AFAD