ERDEK`te bir önceki Pazar günü başlayan deniz hareketliliği geçtiğimiz Pazar da kendisini gösterdi...
Erdek, yeni sezona olanca hızıyla hazırlanıyor...
Belediye başta Kanova`da çift yönlü Granit döşeme çalışması olmak üzere çeşitli bölgelerde de çocuk parkları ve oyun alanları yapımını hızlandırdı...
Başkan Sayın Aysan`ın `Köy safarileri`ni de unutmamak lazım!..
"Erdek, turizm sezonuna hazır mı?" diye sorsak Başkanıma eminim ki:
"Biz hiç olmadığımız kadar bu sezona hazırız. Nisan ayında kumsallar temizlendi. Mayıs ayı içinde ikinci temizlik yapıldı, otlardan arındırıldı. Sürekli olarak lavra döneminde sivrisinekler ve haşerelere karşı ilaçlama faaliyetleri yapılıyor" dediğini duyar gibi oluruz...
Gerçekten de son günlerde hummalı bir çalışma var bu konularda...
Ancak sahipsiz hayvanlar konusunda çok şey yapıldığını göremediğimi de belirtmeliyim.
Sayın Aysan`ın Erdek hakkında geçmiş yılarda yaptığı tespitleri içeren analizlerine ilişkin yazımı ilermleyen günlerde yazacağımı da buradan duymak isterim...
2000 yılında neler demişti Başkan, bugün de aynı düşüncelerde mi öğreneceğiz.
* * *
EVET...
Yeni sezona hazırlanan esnafta da bir hareketliliği görmezden gelemezsiniz...
Eski mekanlarına yeni görümler kazandırmak isteyen...
Bu yıl ilk kez turizm bölgesinde faaliyete geçecek mekanlar...
Geceli gündüzlü çalışmalarını sürdürüyorlar.
Özelikle, Cumhuriyet Alanı bölgesinde şimdiden hareketli günler başladı...
Pediciler, dönerciler, İskender Kebapçılar, kahvaltı salonları bu yıl da anlaşılan revaçta olacaklar.
"Dar alanda kısa paslaşmalar" olarak da adlandırabilirsiniz, nedense yıllardır hep aynı bölgede hareketlilik var.
İçerilere gidildikçe bu hareketliliği gözlemleye miyorsunuz!
* * *
Esnaf dükkanlarının hareketlilik arzetmesi ekonomik yönden olumlu olmuştur her zaman.
Uyfulanan fiyat politikasını biraz daha "müşteri" bazında almayıp "misafir" gözüyle uygulanması daha da olumlu sonuçlar verecektir elbette...
Henüz sezon başlamadı, şikayetlerin bu konuda yansımamasını da doğal karşılamak lazım.
Sezon ortalarına göre durumlar ne arzedecek onu da birlikte görmek şansına sahip olacağız inşallah...
* * *
ANCAK bir şikayeti de burada aktarmadan yapamayacağım...
Can dostum, doğruluğuna her zaman inandığım bir ağabeyimin anlattıkları bunlar...
İki kadeh içmek için bir mekana gider...
Mekanın ismini yazmama da gerek yok, koltuklarıyla tanınırmış!
Her taraf kapalı olduğu için de zorunlu olarak orayı tercih etmiş...
İki kadeh içki, çeyrek peynir, yarım elma...
Hesap 34.00 TL.
Ağabeyim, böyle olursa buraya kimse gelmez demeden de yapamamış...
Cevap ise çok daha ilginç...
5 bin liraya yakın ruhsat parası, kira, eleman ve diğer giderler yekun tutuyormuş!
Haklı olabilir mekan sahibi de!
Adama da sorarlar; "Sen ruhsat parasını nasıl verdin, sezonluk mu yoksa süresi belli değil mi?"
Eğer sezonluksa çok para...
Şayet değilse, senin yaptığın da insafsızlık be kardeşim...
Masrafını 40-45 günlük sezona yayıyorsan, hem senin halin hem de gelen müşterilerinin hali vahim!
Onlar, yani müşterilerin birkaç yerine bir kez gelip yollarını değiştirirlerse işte o zaman "Yandı Gülüm Keten Helvam" demeye başlarsın...
Asgari ücretin 800 TL., emekli maaşının azami 1.200 TL. olduğu bir ülkede 2 kadeh içki ve saydığım mezelere 34 TL. alırsan kusura bakma önünden geçen olmaz!
Dedim ya, "Müşteri" ile "Misafir" kavramı çok farklı şeyler...
Saygıyla, sağlıkla, sevgiyle kalın...
