Gerçekten ?otobüs? olsalar bu kadar çok sefer iptali veya ? geri dönüş? olmazdı.
Hatta ?bu kadar değil? hiç olmazdı.
Ama o otobüs dediğimiz bilinen kara yolunda giden otobüsler değil de denizde giden ?deniz otobüsleri? olunca işler değişiyor. Hal böyle olunca bu ?otobüsler? lerle bir yerden bir yere gitmek için çok düşünmek gerekiyor. Yılda bir-iki değil, ondan fazla sefer iptalleri modern ulaşım çağına yakışıyor mu?
Yakışmıyorsa iptaller nedeniyle insanlar neden eziyet çeksin sabahın köründe, gecenin karanlığında?
İDO hiç olmazsa Bandırma-İstanbul hattına 07.45 ve en fazla talep olan pazar günü saat 19.00 İstanbul- Bandırma hattına feribot koymayı düşünmez mi? İşte en son bu hafta içinde yine; bir lodos, bir poyraz derken feribotun çalıştığı hava şartlarında deniz otobüsü seferleri 4 kez karşılıklı olarak iptal edildi. İyi mi oldu?
Önce İstanbul-Yenikapı´dan bir örnek: Hava karardı; akşam saat 19.15 de kalkacak deniz otobüsü seferi için İstanbul´un bir köşesinden nerdeyse 1 saatlik yerden gelmişsiniz. Ya lodos vardır veya poyraz rüzgârı, aynı havada feribot seferi olsa kalkacak ama deniz otobüsü olunca bir bakmışsınız iptal olmuş. Kış aylarına girdiğimiz bugünlerde hele bir de soğuk ve yağışlı havalarda Yenikapı´ya gelenleri siz artık düşünün ne hale geldiklerini. İptal haberi de iptal kararından bazen bilet sahibine telefon mesajıyla 1 saat gecikmeyle yapıldığı için yola çıkacakların iptalden çok geç haberleri oluyor.
Asıl sıkıntı Bandırma-İstanbul seferini yapan deniz otobüsünün nerdeyse yarı yoldan geri dönmesi sırasında yaşandı. 1 Aralık´ta tüm iç hat seferleriyle birlikte Mudanya-İstanbul deniz otobüsü seferleri lodos rüzgârı nedeniyle iptal edildiği haberini İDO AŞ´nin internet haberinden öğrenmiştik. Ama feribot seferinde bir iptal olmadı. Bu haberde o gün Bandırma-İstanbul saat 07.45 deniz otobüsü seferi de vardı, fakat İDO bunu ilan etmedi. Çünkü Bandırma´da bilindiği gibi lodosun estiği günler ulaşım pek etkilenmediği için Kemal Reis-5 deniz otobüsü yola çıkmıştı. Ancak açık denizde lodos etkisini göstermeye başlayınca bizim ?deniz otobüsü? Kemal Reis, 1 saat sonra fındıkkabuğu gibi sallanmaya başladı. Panik ve korkuya kapılan yolcuların ifadesine göre deniz otobüsü İmralı Adası açıklarından geri dönmek mecburiyetinde kaldı. Yaşamayan bilmez, bu gibi olay yılda çok kere olmuştur. Bazen lodos, bazen poyraz biraz fazlaca estiği sırada feribotların çalıştığı hava şartlarında deniz otobüsünün iptali çoluk-çocuk, yaşlısı genci siz artık ne hallere düştüklerini tahmin edebilirsiniz. İnsanlarımıza bu eziyeti neden çektiriyorsunuz?
Dikkat edilirse çok sık yapılan deniz otobüsleri seferleri iptal edildiği gün feribot seferleri sorunsuz yapılıyor. Öyle anlaşılıyor ki deniz otobüsleri bölgenin sert rüzgârlarına, Marmara Denizi´nin dalgalarına hiç uygun değil.
Bu gerçeği İDO yetkililerin de kabul ettiğini tahmin ediyorum. Uygun olsaydı zaten o kadar çok iptaller yaşanmaz insanlarımıza eziyet çektirilmezdi.
Bu halde feribot yerine neden deniz otobüsü tercih edildiğini tahmin etmek zor değil. Gerekçe kış aylarında talep azlığı. Doğrudur; şirket kâr ister. İyi de yolculuk eziyete dönüp insanlar mağdur ediliyorsa bu ?kâr?ın bereketi olur mu? Buna neden bir çare aranmaz. Bir gerçek var ki, feribotların çalıştığı hava şartlarında deniz otobüsleri yolda kalıyorsa Marmara Denizi için hiç uygun olmadığı ortada. Sadece Bandırma değil ki, Mudanya var, Avşa, Marmara var?
Öyle anlaşılıyor ki artık bu tip otobüslerin ?otopark?a çekilme zamanı gelmiş olmalı. Belki de ?VAN GÖLÜ?nde çalışabilirler!