Erhan Göçmen


Festivaller yeniden değerlendirilmeli

Festivaller yeniden değerlendirilmeli


Hızla değişen günümüz dünyasında değişmeyen etkinliklerden birisinin de ben geçtiğimiz günlerde Bandıma Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 23.Bandırma Kuş Cenneti Uluslararası Kültür ve Turizm Festivali ile ilgili program olduğunu düşünüyorum.
Örneğin okullarda eğitimin devam ettiği günlerde böylesi bir programın yapılmasını anlamak çok zor. Neden 22- 27 Haziran olmaz da 1-5 Haziran oluyor?
Dahası önümüzde sınavlar da var aslında. Neden konser, şiir, tiyatro gibi çocukların ve gençlerin dikkatini çekebilecek böylesi programların zaman seçiminde ısrar ediliyor anlamak çok güç.
Ve işin bir de Uluslar arası konusu var. Festivalin tanıtımında bu kelimenin adı geçiyor geçmesine ama 5 günlük programa baktığımızda bu boyutu pek göremedik. (Belki de CAZ KONSERİ oluyordur, bilemem).
Özellikle benim üzerinde durmak istediğim konu bu tarz programlarda kentin ana meydanlarına kurulan sahnelerde yapılan şov programlarıdır. Bir kere her konserin kentin en kalabalık olan noktasında yapılma düşüncesini tartışmak gerekli bence. Koskoca kentin bütününün bu konserle bağlantısı niye olsun ki? Gecenin ilerleyen saatlerinde yüksek volümlü müzik sesleri, hele hele o havai fişek gösterileri yahu hangi yüzyılda yaşıyoruz Allah aşkına lütfen biraz daha geniş düşünelim ve bu işleri yaparken biraz daha topluma saygılı olalım lütfen.
Baktığımız zaman bu gün dünyada konser icra faaliyetleri zaten değişti. Artık konserler stantlar gibi yerleşme yerlerinin dışında kalan alanlarda oluyor. Eğer konseri planlıyorsanız verin kafa kafaya kentin bir noktasında bu işleri gayet güzel yapabilirsiniz mesela.
Söylemek istemiyorum ama içim elvermiyor yinede. Böylesi programlarda yaşlısı genci saatlerce ayakta tutulurken sahneye en yakınında olarak canlı bir şovu olan izleyen protokol koltuklarına bakınca ben bu tarz konserlerin halk konserleri olmayıp olsa olsa protokol konserleri olabileceğini düşünürüm.
Ve gelelim Bandırma`lı olarak ortaya koyduğumuz etkinliklerle kendimizi ne kadar tanıtmış olduk meselesine. Unutmayalım ki kültür tanıtım programları dediğimizde sanırım bizler ev sahibi olarak kentimizin toplumsal yaşamında yer aldığını düşündüğümüz sanat, kültür, şiir, gazetecilik, yazarlık gibi alanlarda geçmişten günümüze yerel manada halkımıza dönük hizmet noktasında emeği geçenleri önce yerel manada kendi Bandırma`lı halkımıza tanıtabildik mi mesela.
Örneğin çağdaş toplumsal faaliyetlerin bu gün en önde gelen kurumları olarak düşündüğümüz sivil toplum dernekleri olarak içlerinden kaç tanesinin yönetici gruplarını Bandırmalı vatandaşlarımız biliyor acaba? Adı üstünde çevre derneğimiz yok mu Bandırma`da veya ne bileyim Arama kurtarma, çevre ve doğa gibi, ÇYDD, ADD gibi, çeşitli kültür derneklerimiz gibi çeşitli platformlarda küçük küçük programlarla kendilerini tanıtma ve ifade etme fırsatı tanınsa olmazmıydı acaba? Efendim kimse gelmez ki diyenlerimiz olabilir, olsun, bir başlayalım mutlaka bu yıl olmasa da gelecek yıllar bu salonlar dolar ve bu insanlar kendi kentinin çalışkan derneklerini pek ala bağırlarına basacaklardır.
Gelin sizlere bu festivalde hiç konuşulmayan bir konuyu da hatırlatmak istiyorum. Toplum olarak eksikliğini her zaman konuştuğumuz bir konu olan şu Kitap Okuma Alışkanlığı konusunda neden bir şeyler yapamadık acaba?
Bakınız bu festival için ne kadar kaynak ayrıldı, bilemem, hiç de merak etmiyoruz açıkçası ama diyorum ki gelin bu kadar masrafın bir bölümünü de kitap dağıtma işine ayırıp ve bunları kentimiz yazarları, sanatçıları, bilim adamları eşliğinde örneğin Engin Arıcan, Önder Balıkçı gibi bilinen yerel düşünce adamlarımızın katılımı ile bu dağıtım ve söyleşi çalışmalarını neden organize edemedik acaba?
Unutmayalım ki toplumlar içinden çıkardığı yetenekli adamların örnek çalışmalarıyla bir yerlere gelebiliyorlar çağdaş dünyada. Seversiniz, sevmezsiniz, beğenirsiniz, beğenmezsiniz, okursunuz okumazsınız, siz tanımazsınız ama bu kente tanıyanlarının olduğunu düşünerek onların önünü açmayı beceremediğimiz sürece kalıcı ve sürdürülebilir soysal etkinliklerin olabilmesi hayaldir bu gün.
Kitap okumayı sevdirmek adına veya ne bileyip kitap dağıtımı belki akıllara gelmedi ama ben keşke Atamızın NUTUK kitabı dağıtılabilseydi mesela. Atık yağlar, atık piller gibi, geri dönüşüm gibi, çevre ve doğa, arkeolojik buluntu ve çalışmalar üstüne tanıtım ve kollama adına daha yeni yeni farkında olduğumuz ama bu gün gelişmiş ülke toplumlarında oldukça geniş yer bulan çağdaş uygulamaları yerel platformlar aracılığı ile bu günlerde yapamıyorsak eğer söylermisiniz acaba hangi günlerde yapabileceğiz?
Sonuç ta geçmişten günümüze yaparak geldiğimiz nasıl bir çalışma olursa olsun her yönüyle inceleme almak, danışmak ve bir ortak akıl etrafında buluşarak daha iyiyi yakalamak yönetimlerin işi olmalı artık. Başta Eskişehir olmak üzere güzel Anadolu`muzun birçok yerleşim alanındaki değişimler sanırım lafla değil bu yollarda yürüyerek gerçekleşebiliyor.
  • BIST 100

    10565,74%-0,59
  • DOLAR

    42,17% -0,01
  • EURO

    49,02% -0,28
  • GRAM ALTIN

    5558,99% -1,71
  • Ç. ALTIN

    9196,59% -3,17
  • Pazar 18.1 ° / 6.9 ° Güneşli
  • Pazartesi 19.5 ° / 8.7 ° Güneşli
  • Salı 19.9 ° / 10.7 ° Güneşli

Balıkesir

16.11.2025

  • İMSAK 06:20
  • GÜNEŞ 07:47
  • ÖĞLE 12:58
  • İKİNDİ 15:36
  • AKŞAM 18:00
  • YATSI 19:21