YENİ ERDEK Gazetesi, 1975 yılından beri yayın yapıyor.
Yayın politikası ise açık. Hiçbir kişi veya partiye bağımlı olmadan gazetecilik yapmak, halkın doğruları ve gerçekleri öğrenmesi adına, sorumluluk duygusu içinde görevimizi yerine getirmek.
Son günlerde gazetemizde yer alan iki haber, sosyal medyada bazı kişilerin tepkilerine yol açtı. Bunlardan biri, Erdek´e bağlı Aşağı Yapıcı, Tatlısu ve Dalyan sahillerinde görülen ?alg patlaması?, yani denizde görülen kirlilik olayıydı. Bu haberin kaynağı, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı´ydı. Onun araştırmasını, fotoğraflarını ve değerlendirmelerini, her şeyden önce de ?Bandırma ve dört ?Mavi Bayraklı(!)? Erdek´e bir an önce biyolojik arıtma yapılması gerektiği uyarısını gazetemizde yansıttık.
Ne yapsaydık yani? Susup görmezlikten mi gelmeliydik, bu olayı. Kafamızı, devekuşu gibi kuma mı gömseydik?
Ülkeye turizmi getiren ilk belde olan Erdek´e, yıllardır biyolojik arıtma yapmayan belediye başkanları ve yönetimlerini suçlayın, bizi değil! Çünkü biz, Erdek´i ve vatandaşların sağlığını düşünüyoruz, öncelikle. Çünkü biz, işimiz olan gazeteciliği yapıyoruz. Ne haddimize Erdek´teki turizmi baltalamak! Asıl susar ve görmezlikten gelirsek, kendimize ve mesleğimize ihanet etmiş oluruz.
Gelelim, mavi deniz anaları nedeniyle zarar gören çocuk haberine.
Bu haberin kaynağı, Bandırma´daki bir yerel gazetedir. Haber, oradan gazetemiz sütunlarına alınmıştır. Burada küçük bir özeleştiri yapalım, öncelikle. Haberin, ?Mavi deniz anaları çocuğa saldırdı? olan başlığını değiştirsek iyi olurdu. Çünkü, deniz anaları saldırmaz, ancak elle tutulunca veya vücuda değince zarar verebilir.
Bugünlerde, Erdek´te su kesintileri yaşanıyor. Yazsak bir türlü, yazmasak bir türlü. Tabii ki, bu su kesintilerini önlemek Balıkesir Büyükşehir Belediyesi´ne bağlı BASKİ´nin işi. Ne yani, şimdi biz, ?Erdek´teki su kesintileri şikayetlere yol açıyor? diye yazamayacak mıyız? Yazarsak, turizmi baltalamış mı olacağız?
Bu sektörün içinde bulunanlar olarak siz, çok geri kalmış ve adeta köhnemiş turizm anlayışınızı değiştirmek, kendinizi çağdaş turizm konusunda yenilemek adına hiçbir çaba harcamayacaksınız, sonra da ?Vay efendim, YENİ ERDEK turizmi baltalıyor!? diye feryat edeceksiniz. Güler ve geçeriz!
Yeniden, altını çizerek belirtelim ki, biz, sorumluluk duygusu içinde mesleğimizi, gazeteciliği en iyi şekilde yerine getirmeye çaba harcıyoruz. Kimse, öküz altında buzağı aramasın!
Her şeyden önemlisi de herkes kendi işin doğru yapmaya çalışsın! O kadar!