,
Bugün, 11 Mayıs 2025 Pazar

ALAADDİN BABUCÇU


GEÇMİŞ ZAMAN, FANTAZİLER VE GELECEK

Zamanın içinde yolculuğa heveslenip geçmişe gitmenin iki türlü hayal kuranını görürüz.


Zamanın içinde yolculuğa heveslenip geçmişe gitmenin iki türlü hayal kuranını görürüz. Birincisi uzay-zaman boyutu, yani bedeni ve elindeki valiziyle geçmişe gitmeyi düşleyenler; öyle bir makine hayal ederler ki, şu anda dikildikleri yerde onları atomlara ayırıp, ardından ışık hızının (bir saniyede aya gidebileceğimiz hızın) da üstünde geçmişe ulaştıracak, sonra tekrar elle tutulur, gözle görülür madde (beden) olarak birleştirecek, ardından geçmişte her ne yapacaklarsa oradaki işlerine koyulacaklardır. Ancak bu hayalin içine limon sıkan kozmik kanunların  (evrenin fizik kanunlarının) tam da kendisidir. En gelişmiş makineler bile fizik kanunlarına boyun eğerek çalışırlar. Elektrik ve kimya kanunları da buna dahildir. Henüz keşfetmemiş olduklarımız onların değiştirilebileceği anlamına gelmez. Birbirine değerek dönen iki dişli çark asla aynı yöne  doğru dönmez. Biri sağa doğru dönerken, diğeri sola doğru dönmek zorundadır ve dünya durana kadar bu kural asla değişmeyecektir. On binlerce saatlik planlama, bir o kadar saat de fabrikada geçen çalışmasının sonucunda üretilen ve milyon dolarlar değerinde bir jumbo jeti ormandaki patikaya indiremezsiniz. Her şeye rağmen denerseniz, elde kalan uçak değil, yanlışlıkla üstüne oturduğunuz patates cipsi paketi olur. 
Valiziyle zamanın içinde yolculuk yapmayı düşünenlerin karşısında bundan da katı imkansızlıklar durmaktadır. Bırakın ışık hızının üstünü, maddenin ışık hızına yaklaşması dahi jumbo jet örneğini akla getirir. Yapım bilginiz, (teknolojiniz) kullandığınız enerji,  itici gücünüz ne olursa olsun, tabiatın  koyduğu sınırlar vardır. Geçmişe dönmeyi hayal eden ikinci gurup insan ise; manyetik alanlara, maddeyi atom altı parçacıklara kadar dağıtıp toplayacak makinelere gerek duymadan sadece kitleleri, hatta toplumun tümünü geçmişe sürükleyip orada yaşatacak şeytani hayaller ve planlar kurarlar. Bunu başarmak için ne Görecelik Kuramına, Kuantum Fiziğine, ve parçacık hızlandırıcılarına ne de milyon volt enerjiye ihtiyaç duyan fizyon laboratuarlarını isterler. Medeniyet yarışında tükenmişliğin, ezikliğin, ve kültürsüzlüğün yarattığı kin duygusuna  ilaveten, cehaletin mesnedi ile ölüm, sefalet ve açlık acısını bile bastıracak şekilde dinin  istismarından, aklı, mantığı kemiren hurafelerden doğan zorlayıcı güç elbette toplumun rotasını bir anda o eskimiş geçmişe çeviriverir. İçinde bulunduğumuz anda dahi medeniyetten, çağdaşlıktan uzaklığın söz konusu olduğu bir zamanda Atatürk’ün topluma çizdiği yol haritası muasır (çağdaş) medeniyet değil, muasır medeniyetin de üstü olmuştur. Ufku (şu anı) görmenin meziyet olmadığını, değerli olanın ufkun ötesinin (geleceğin) görülmesi ve bunun altında yatan hedefin geleceğe emin adımlarla ilerlemek olması, Atatürk’ün  istikbal anlayışının en doğal kanıtıdır. Bunu perçinleyen ; parmağı ile gök yüzünü göstererek istikbali  tarif ettiği o fotoğrafı hatırlamak istemeyenler de hatırlar. 
Kozmik sürecin istikameti de geleceğe, tekamüle, eskiyi aşmaya, ilerlemeye doğrudur. İki ayak üzerinde duramazken, mağarada hayvan postlarına sarılıp, çiğ et yemek zorundayken, bilen insan olduk. Taşa, tabaklanmış deriye yazı yazmaktan kurtulup, tabletlerle, telefonlarla yazışır hale geldik. Geçmişe ders çıkarmak, ibret almak haricinde bir ideoloji, ve yaşam şekline imrenerek elini uzatanların trajik sonuna bir örnek de Scott Fıtzgerald’ın Muhteşem Gatsby romanından olsun: Varlıklı bir genç adamı o anda başkasıyla evli durumda olan eski sevgilisiyle tekrar geçmişe dönmek istemesine dair beyhude çabanın dramatik finalini anlatan yazar, romanı nehrin akıntısında ilerlemeye çalışan gemide şöyle sonlandırıyor.‘Dalgalar bizi geriye hep geriye itseler de ne gam.’ 
En hakiki murşiti (rehberi) bilim, akıl ve erdem olarak öğütleyen bilge adamın tek cümlelik sözü ‘Ya istiklal, ya ölüm’ nasıl geçmişte koca bir milleti ve ülkeyi ayağa kaldırıp var ettiyse, ‘ En Hakiki Murşit (rehber) Bilimdir.’ Sözü ise o ülkeyi ve milleti gelecekteki hak ettiği yere yükseltecektir. Aksi bir seçim ormandaki patikaya inen jumbo jete benzemek olacaktır.
Seçim bizim seçimimiz. Yüzümüzü ya akıl, bilim ve ahlakla, tekamülün sembolü, nasılsa gelecek olan geleceğe, ya da avuntu, hurafeler ve cehaletin rotasıyla geçmişe döneceğiz.
Yaptığımız tercihlerle ileriye, hep ileriye devam eden zaman yolculuğunda esenlikler dilerim.
 

  • BIST 100

    9390,51%1,20
  • DOLAR

    38,74% 0,39
  • EURO

    43,40% 0,27
  • GRAM ALTIN

    4146,90% 1,06
  • Ç. ALTIN

    6711,63% -0,27
  • Pazar 17.3 ° / 6.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 20.2 ° / 7 ° Güneşli
  • Salı 18.8 ° / 6.7 ° false

Balıkesir

11.05.2025

  • İMSAK 04:11
  • GÜNEŞ 05:51
  • ÖĞLE 13:10
  • İKİNDİ 17:02
  • AKŞAM 20:19
  • YATSI 21:52