Sözcü Gazetesi'nin, 17.5.2015 tarihli bir haberi beni hiç şaşırtmadı. Habere göre, Hasan Tüfek isimli Diyanet imamı, Almanya'nın Frankfurt kentinde, sandık başkanıyken, başkasının yerine AKP'ye oy kullanırken yakalanmıştı.
Şimdi hemen, yaklaşık 2 yıl öncesine gidiyorum. Hasan Tüfek isimli bu kişi, Bandırmanın Sanayi Camii'nde imam olarak görevliydi. Öğretmenlik formasyonu ve niteliği olmamasına karşın bu arkadaşa, dönemin Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürü Şakir Demirhan, camiye yakın, İMKB Endüstri Meslek Lisesi'nde, ücretli beden eğitimi öğretmenliği görevini vermişti. O dönem, liselerarası futbol maçları sanayi sahasında oynanıyor, imamımız, derslerine girdiği okulun başarısı için tribünlerde yapmadığını bırakmıyor, hakemlere bağırıp çağırıyor, bir din adamına yakışmayan görüntüler sergiliyordu. Bu davranışlarda bulunduğu bir sırada, Balıkesir İl Futbol Hakem Kurulu'nun Bandırma Temsilcisi Şükrü Aşan ile birlikte tribün önünde, tel örgünün yakınına giderek, kendisiyle konuştuk. Bu davranışlarının, bir din görevlisine hiç yakışmadığını belirterek, maçları centilmence izlemesi gerektiğine dikkati çektiğimizde, kulaklarımıza inanamadığımız şu yanıtı aldık:
Ne yapayım? Maçta elbette ki bağıracağım. Burada striptiz mi yapayım?
Şükrü Aşan da, ben de şaşkınlık içindeydik. Hızını alamayarak, devam ediyordu, imamımız:
Ben hakemliği de bilirim, gazeteciliği de! Daha önce bulunduğum yerde gazetecilik de yapmıştım!
Şükrü Aşan ile birlikte sözün bittiği yerdeydik. Yanından ayrıldık. Bu olayı, o zaman çalıştığım gazetelerde yazdığım gibi, Bandırma İlçe Müftüsü Cahit Çetin'e de bildirdik. Sayın müftünün, imamın, Ne yapayım, bağırmayayım da striptiz mi yapayım? sözlerini öğrenince, şaşkınlıktan küçük dilini yutacak duruma geldiğini anımsıyorum. Müftümüz, daha sonra imamı, bu çirkin davranışları nedeniyle uyardığını da biliyorum.
Bu olayı düşününce, Hasan Tüfek'in, Almanya'da, başkasının yerine oy kullanmak istemesine, ayrıca oy kullanırken iki kez fotoğraf çektirmesine de işte bu nedenle hiç şaşırmadım.