Bir süre önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin BİZİM GAZETE'sinde, Ahmet Özdemir'in, edebiyat öğretmeni-şair Haşim Nezihi Okay ile ilgili olarak kaleme aldığı köşe yazısını zevkle okudum. Okay'ın biyografisinin yanı sıra şiirlerinden örneklerin de verildiği yazı, beni yıllar öncesine götürdü.
1904'te Amasya'da doğup 9 Mayıs 1998'de, İstanbul'da yaşamını yitiren Haşim Nezihi Okay, yanlış anımsamıyorsam, Bandırma Şehit Mehmet Günenç Lisesi'ne(ŞMG), Develi'den atanmıştı. Doğup büyüdüğüm, hâlen yaşamımı sürdürdüğüm Bandırma'da, Okay'ın öğrencisi olmak için yaşım küçük kaldı ama onun öğrencisi, benden büyük birçok kişinin, Haşim Hoca'dan hep övgüyle söz ettiğini duydum. Bunlardan biri olan Tahsin Kavak, ŞMG Lisesi'nde edebiyat dersimize girdiğinde beni şiir yazma konusunda teşvik edip yüreklendiren Haşim Hoca'mı hiç unutmadım derken, yerel gazetede yayınlanan şiirindeki bir dizede kullandığı yoldaş sözcüğü nedeniyle disiplin kuruluna gönderildiğinde, Haşim Nezihi Okay'ın, kendisini sahiplenerek, cezadan kurtardığını da dile getiriyor. Öyle ya, o yıllarda yoldaş kadar tehlikeli başka sözcük var mıydı? Yine artık aramızda bulunmayan İzzettin Pesen de, Bize şiiri Haşim Hoca'mız sevdirmişti. Caddelerde onunla gezerken bile bize yüksek sesle şiir okurdu. Eğer bugün biz, biraz olsun şiir yazabiliyorsak, bunu Haşim Nezihi Okay'a borçluyuz değerlendirmesinde bulunmuştu.
Haşim Hoca, Bandırma'da görev yaptığı birkaç yıl içinde, çok sayıda şiir tutkunu genç yetiştirdi. Bu gençler, aynı zamanda, Bandırma yerel basınında şiir ve edebiyat köşeleri de hazırlayarak, ilçenin kültür ve edebiyat yaşamına önemli katkılar sağladılar. Yine aynı dönemde, bu gençlerin önderliğinde kurulan yerel tiyatro toplulukları, Hamlet'ten Macbeth'e değin birçok klâsik ve çağdaş yapıtlara sahnelerde can verdi, hatta yöreye turneler de düzenledi.
Kim ne derse desin, sözcüklerin gücü, yaşamı değiştirebilir. Bu itici gücü sağlamak da, öncelikle edebiyat öğretmenlerinin görev ve sorumluluğundadır. Çünkü edebiyat öğretmenleri, kültür ve sanat meşalesinin hiç sönmemesini sağlayan gerçek aydınlardır.
Henry Brooks Adams, Öğretmen, sonsuza dek etkiler. Onun etkisinin nerede bittiğini kimse bilemez diyor.
İşte, Haşim Nezihi Okay da bu öğretmenlerden biriydi.