Hilmi ÇETİN

Tarih: 07.09.2018 19:32

HAYAT BİR İMTİHANDIR

Facebook Twitter Linked-in

Allâhü Teâlâ, insanoğlunu yeryüzünde bir imtihan devresi geçirmek üzere yaratmıştır. Temelde insan ve cinlerin yaratılması Allah´ı bilmeleri ve O´na kulluk etmeleri içindir (Zâriyât, 51/56). İnsanı, diğer varlıklardan ayıran ve bu büyük imtihana ehil kılan; akıl, irade ve sorumluluk bilincine sahip olmasıdır.
Müslümanlar zaman zaman şu üç soruyu kendi kendilerine sorup, bu sorulara cevap vermeleri gerekmektedir. Nerden geldik? Ne için varız? Nereye gideceğiz? Bu soruların cevaplarına gelince; Allah´tan geldik, imtihan için varız ve tekrar Allah´a gideceğiz. (Bakara, 2/156)
Allah Teâlâ ?sizden hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratan O´dur? buyurmakla bu dünya hayatının bir imtihandan ibaret olduğunu beyan etmektedir. İnsanoğlu maişet ve geçimleri için geçici olan bu dünyadaki sınavlar için bazen geceler boyu uyku uyuyamamaktadır.
Dinimize göre insana düşen görev dünyayı ve dünyadaki nimetleri terk edip, sadece ahiret için çalışmak değil, her ikisini dengede tutarak kişinin hem dünyasını, hem de ahiretini kurtarabilmesi, dünyaya verdiği önemden daha çok ahiretine de önem vermesidir. Çünkü dünya hayatı geçici, ahiret hayatı ise kalıcıdır. (A´la, 87/16-17) Ama maalesef bizler bazen hayatın karmaşasına dalarak bu dünyanın sadece bir imtihandan ibaret olduğunu unutarak asıl olanın bu dünya olduğu duygusu ile hareket etmekte hayatlarını buna göre sürdürmektedirler.
Hayatın bir imtihan olduğuna inanan Müslümanların yaşadığı süreçte imtihan aşamalarında başarılı ya da başarısız olmaları inandıkları değerler sistemine bağlılıkları ile alakalıdır. Rabbimiz Kitab´ında imtihanın temel kurallarını belirlemiş, inananların bunlara uymasını tavsiye etmiştir. Kur´an-ı Kerim inananların mutlaka sınanacaklarını, sınandıktan sonra ortaya çıkan sonuca göre ebedi hayatlarının durumunun belirleneceğini belirtir. Her sınamada kazanmak ve kaybetmek gibi iki sonuç vardır. Kur´an-ı Kerim dünyadaki kazanç ve kaybın asıl olmadığını, asıl olanın ahiret yurdundaki kazancın olduğunu belirtir.
Şayet kişi, şu geçici dünya hayatını nefsin bitmez tükenmez gayri meşru istekleri peşinde koşarak, şeytana ve onun arkadaşlarına boyun eğerek geçirir ise, ahiret hayatında çeşit çeşit sıkıntılara, çeşit çeşit azaplara duçar olur, hüsrana uğrayanlardan olur, Allah korusun.
İnsanlar hem bela ve musibetlerle hem de mal ve zenginlikle imtihan edilmektedir. İşte hakiki kulluk bu imtihanlarda muvaffak olmaktan geçmektedir.
Kur´an-ı Kerim iman edenlerin mutlaka ama mutlaka sınanacağını belirtir. Bundan kaçış yoktur. Hz. Adem (as) den zamanımıza kadar, başta Peygamberler olmak üzere, sadık, salih, muttaki insanlar çeşit çeşit bela ve musibetlerle denenmişlerdir. Önemli olan da sınanma ile karşılaşınca inananların ortaya koyacağı tavırdır.
Allah´a emanet olun.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —