ÖNDER BALIKÇI

Tarih: 25.03.2015 17:10

Hayat biriktirilmez!

Facebook Twitter Linked-in

Şu sözü çok beğenirim:
“Hayat, biriktirilmez, hep harcanır!”
Bu nedenledir ki, geçmişte kalmamak, yaşamayı geleceğe ertelememek gerekir. Çünkü geçmiş, tarihtir, gelecek ise bir sır!
İwan Panin, şöyle diyor:
“İnsanlar, yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, oysa yaşamadıkça yaşlanırlar.”
Yaşamayı gelecek günlere ertelemek, kişinin en büyük yanlışı.
Gönenli yazar Kevser Ruhi, “Yaşlanmak, çok gün görmek mi, çok yorulup, çok eskimek mi? Ya da, insanın bedeniyle birlikte günlerin de gevşemesi, sarkması mı?” derken, haksız mı?
Son sözü, yazarı bilinmeyen, çevirisi ise Şazze tarafından yapılan “Mutluluk Bir Yolculuktur” başlıklı yazıya bırakalım:
“Kendimizi evlenince, bir bebek sahibi olunca, sonra bir daha olunca, yaşamın güzel olacağına inandırmışızdır. Sonra çocuklarımızın yeterince yetişkin olmadığını düşünerek bunalırız ve onlar büyüdüklerinde bunun da iyi olacağını düşünürüz. Sonra büyürler ve yine bunalırız. Şu delikanlılık çağını atlatsalar da nasıl mutlu olacağız tabii. Eşimiz başarsa, bir arabamız ya da daha iyi bir arabamız olsa, tatile çıksak, sonunda emekli olsak, yaşamın daha iyi olacağını düşünürüz. Gerçek şu ki, mutlu olmak için şu andan daha iyi bir an olamaz.
Öyle değilse, ne zaman?
Yaşamınız hep güçlüklerle dolu olacak. Olduğu kadar çok kabullenip, her şeye karşın mutlu olmaya karar vermek en iyisi.
Uzun bir süre yaşam yeni başlayacak sandım. Gerçek yaşam! Fakat yolda hep bir engel vardı; bitirilecek bir iş, aşılması gereken bir sıkıntı, tanınacak bir zaman, ödenecek bir fatura. Sonra başlayacaktı yaşam. Sonunda anladım. Bu engeller, yaşamın ta kendisiydi.
Bu bakış açısı, benim mutluluğa uzanan bir yol bulunmadığını anlamama yardımcı oldu. Yol, mutluluğun kendisiydi. Yani, her anın tadını çıkarın. Mutlu olmaya karar vermek için, okulun bitmesini, okula geri dönmeyi, beş kilo kaybetmeyi, beş kilo almayı, işe başlamayı, evlenmeyi, cuma gecesini, pazar sabahını, bir araba almayı, araba yenilemeyi, ev ipoteğinin bitmesini, ilkbaharı, yazı, sonbaharı, kışı, ayın birini ya da on beşini, radyoda melodinizin çalınmasını, ölmeyi ya da yeniden doğmayı beklemeyin.
Mutluluk, bir yolculuktur, bir varış noktası değil!
Mutlu olmak için en iyi zaman…ŞİMDİ!
An’ı yaşayın ve doya doya tadını çıkarın!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —