Değerli okurlar, hem salgın hastalık dolayısıyla hem de çeşitli sebeplerle insanımızı kaybediyoruz. Ölüm hak ve kesin. Bunda şüphe yok. Ölenlerin ardından yapılabilecekler şeyler de sınırlı.
Vefat eden kardeşlerimizin ardından genelde güzel şeyler söylenir. Bu bize Peygamberimizin de bir tavsiyesidir. ?Ölmüşlerinizin iyiliklerini anın, kötülüklerini anmaktan kaçının? buyuruyor Efendimiz(sav).
Evet hiçbirimiz vefat ettikten sonra ardımızdan dedikodumuzun yapılmasını, hata ve kusurlarımızın ortaya dökülmesini istemeyiz. Hüsnü şehadette/güzel şahitlikte bulunulmasını yeğleriz.
Kıymetli okurlar, durum bu ve güzel bir hasletimizdir vefat edenleri taltif ve takdir etmemiz. Ancak gelmek istediğim yer şurası.
İnsanlar ölünce kıymetlenmemeli. Hayatta iken onları yüceltmesini bilmeliyiz. Vefat ettiklerinde arkalarından övgüler düzdüğümüz insanların yüzlerine karşı da iyilikleri dolayısıyla teşekkür etmeliyiz. Takdir etmeliyiz ki iyilik yolunda güçlü olsunlar.
Geçen gün Ömer Döngeloğlu hocamızın ardından da aynısı oldu. Hep iyilikleri, güzel meziyetleri ve kıymeti dile getirildi. Ne hoş. Fakat bu hocamız ve benzer hocalarımız acaba yaptıkları işten, içinde bulundukları faaliyetlerden dolayı ölmeden önce takdir ediliyor mu? Emin değilim.
Elbette Müslüman bir kimsenin hedefi insanların takdirini kazanmak değildir. Ancak en azından hayırlı faaliyet yürüten kimselerin önü açılsa; engel olunmasa.
Bir çağrım var. Geliniz yaşadığınız mahallede, şehirde ve ülkemizde nice hamiyetperver, iyilik yolcusu, hayır ehli isimsiz kahramanlar var. Cami görevlilerimizin gizlice önder oldukları hayırlar var. Öğretmenlerimiz var okullarındaki öğrencileri kollayan. Ve onlara sessiz-sedasız mali olarak destek veren hayırseverlerimiz var.
Onları bulalım, koruyalım, takdir edelim ve onlara destek olalım. Onları şucu-bucu diye ayırmadan baş tacı edelim.
Her bir insanımız bir özel vasfıyla topluma, insanlığa hizmet ediyor. Hazinelerimizin kıymetini kayıp etmeden önce bilelim.
GÜNÜN AYET-İ KERİMESİ
?Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız.? Kaf,16
GÜNÜN HADİS-İ ŞERİFİ
"Bir insan, başkasının bir karış yerini haksız bir şekilde alırsa, o yerin yedi katı o kimsenin boynuna geçirilir.?
GÜNÜN SORU-CEVABI
Cenaze namazında tekbirlerin fazla veya eksik alınması hâlinde ne yapılmalıdır?
Cenaze namazı rükû ve secdesi olmayan bir namazdır; rükünleri kıyam ve tekbirdir. Cenaze namazında iftitah tekbiriyle birlikte dört tekbir bulunmaktadır. Selam vermek vaciptir. Sünnetleri ise, Allah´a hamd ve senâ etmek, Resûlullah´a (s.a.s.) salât ve selam getirmek, hem ölüye hem de müslümanlara dua etmekten ibarettir.
