Ölçümüz doğruya doğru yanlışa yanlış demek olmalı. Aynı zamanda doğru diye savunduğumuz prensipleri de günlük hayatımız da uyguluyor olmamız şarttır. Aksi halde eleştirdiğimiz yanlışın içine kendimiz bilerek düşmüş oluruz ki bu çok daha büyük bir yanlıştır. Bir yanlışı bilmeyerek yapmak başkadır “Herkes yapıyor ya” diyerek yanlış yapmak çok daha başkadır. Çünkü böyle yaparak doğru kriterimizi değiştirmiş, bilerek yanlışı seçmişiz demektir.
Peki neden? Cevap: Çıkarımız için. Son günlerde tabir yerindeyse yanlış bir trend var. Online sınavlarda “Şifremi sana vereyim, benim yerime sınava girer misin?” Neden? Çünkü “Herkes yapıyor ya”. Ben yapmayanların var olduğundan eminim. Belki azınlık olabilir ama vardırlar diye düşünüyorum. Bizim birey ve toplum olarak açmazımız “anormali normalleştirmektir.” Hepimizin kendimizi bir hesaba çekip normalin mi yoksa anormalin mi bir parçası olup olmadığımızı kontrol etmesi gerekiyor. Diğer bir açmazımız ise “normal” olanı marjinalleştirmek ve ona uzaydan gelen bir yaratık gibi bakmaktır. Bu baskıya kolay kolay kimse karşı koyamaz. Ötekileştirilen birey için ya toplum dışı kalmak ya da herkesin yaptığı yanlışı yaparak kabul görme seçeneği arasında bocalaması kaçınılmazdır. Bu durum özellikle çocuk ve gençler için daha endişe vericidir. Tıpkı sınavda kendisinden kopya isteyen arkadaşına kopya verip vermemesi açmazı gibi. Bir de biz büyüklerin “Kopya çekmeyen öğrenci yoktur” genellemesi yok mu, alın bu da tuzu biberi. Sakın başkalarını eleştiri yağmuruna tutarken kendimiz suya batmış olmayalım. Örneğin kopya çekmek yanlıştır. Doğru olan gerçek bilgimizi sınava yansıtmaktır. Adam kayırmacılık yanlıştır. Doğru olan işi uzmanına vermektir. Her şeye siyasi gözlüklerle bakmak yanlıştır. Doğru olan ortak akıl ve bilimin ışığında bakarak çözüm aramaktır. Her öğrenciyi aynı derse sokmak yanlıştır. Doğru olan çocuğun sevdiği ve hoşlandığı dersleri almasıdır. Çok yemek yanlıştır. Doğru olan doğru gıdaları alarak beslenmektir. Düşünmemek ve her şeyi gırgıra vurmak yanlıştır. Doğru olan dikkatli ve ayrıntılı bir bakış açısıyla olayları değerlendirmektir. Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.
Peki biz birey ve toplum olarak yukarıda anlatılanların hangi tarafındayız? O halde yapılması gereken bellidir. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğiz. “Herkes yapıyor ya” deyip yanlışı seçmeyeceğiz. Doğru olan prensipleri hayatımızın çizgisi haline getireceğiz. Normal olana sahip çıkıp onu yücelteceğiz. Yanlış olanları şaka konusu bile yapmayacağız. Tam tersine yanlışa karşı ciddi tavır takınmasını bileceğiz. Düzelmenin ancak böyle olacağına inanacağız. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğimiz, doğrunun, normalin ve çözümün bir parçası olacağımız o güzel ve mutlu günlere beraberce el ele.