İşte bir Ramazan Ay`ı daha geçiyor
Bilmem hangi alanda faaliyet gösteren mesleklere mensup insanlar, iftar yemekleri veriyorlar
"Acaba şu an iftarını açamayan oldu mu" sorusunu akıllarına getirmeden de iftar edebiliyorlar...
Bir düşünün ki; "Hayır ve Hasenatta" bile, "benden mi senden mi" soruları gündeme gelebiliyor ise, insanların arasında ayrımcılık yok diyebilir miyiz?
Rakamların sıfırları artınca; duygular ve hisler, gönül bağları erozyona uğruyor ise, sevgi ve güvenden söz etmek; riyakârlık olmaz mı?
Gelir uçurumlarının insan katmanları arasında ayrımcılıklara neden olduğunu da hepimiz biliyoruz
Geliri olmayan ve çok az olanlar ile geliri yüksek olan insanların arasında ki derin uçurumları da gözlemlemiyor muyuz?
İş çevresindeki insanlar; iftarlarını bile kendi çevrelerindeki insanlar ile yapmakta olduklarını gördüğümüz zaman, daha ötesine varmadan bu sonuca ulaşmıyor muyuz?
*
Geçtiğimiz günlerde tanıdık birine rastladım, elinde kocaman bir koli vardı...
Selamlaştık, bugüne kadar hiç kimseye; "neye", "niye", "nereye" sorusunu sormayan bir yapım var
Ben demeden o söyledi.
"Bu koli mi? "
Yüzüne baktım
"Şey, şurada bir hanım varmış, cemaatten birisi söyledi, ona götürüyorum, ağzı dualı imiş..."
- Kim ki, dedim
"Falan hanımefendi, çok dualı dediler."
- Cemaatten olmayana siz el vermez misiniz dedim?
"Öyle değil de; ama bizden olursa bir daha içten oluyor..."
Buyurun size cüzdan ile vicdan arasındaki farka basit bir örnek...
*
İftar çadırlarını organize edenlerin ebe ecdadı nur içinde yatsın...
Birçok insanımızın sıcak yemek yemesine vesile oluyorlar
Siz hiç çadırın önünde birileri, birilerinin bekleyip, "Sen bizden, cemaatimizden değilsin, ağzın da dualı değil, onun için sen bu yemeği hak etmiyorsun" diyene rastladınız mı?
Çadırda iftar edenlerin yemekler nasıl olursa olsun itiraz edenine rastladınız mı?
"Sarat Üstü" olanların sofrasını süsleyen yemek çeşitleri ile çadırda verilenlerin aynı olduğunu da gördünüz mü?
Çadırda iftar edenlerden, yemekler nasıl olursa olsun, itiraz edenine rastladınız mı?
Cüzdan ile vicdan arasındaki fark buralarda da kendisini göstermez mi?
(Sarat Üstü: büyük delikli kalbur - kalburüstü)
*
Bizden olmayan "açlıktan ölsün", "iftarlığını" çöpten toplasın...
Buna, "İslam`da yardımlaşma." denir mi?
Zengin olan sofrasında yemek yerken, "Garip acaba bugün eve yavan ekmek alabildi mi?" düşünceleri olmayınca "vicdan devre dışı" kalmaz mı?
Yavan ekmeği bulunca gözleri gülenlere, "bizden, sizden" ayrımı yapmadan kim yürek verecek, kanat gerecek?
Vicdanın devre dışı olduğu yerde de, "iffet" kısa süre sonra elenmez mi?
Kalburüstü, kalbur altı diye bir ayrım olmadan elenir...
Kısaca, "iffet elenince, iffetsizlik" toplumu kemirir.
*
Cüzdanın içinde kaybolmayan vicdanlar!
Gelin; "Dikenli Gül" yerine, "Dikensiz Karanfiller" olun!
Cüzdanınızla vicdanınız aynı hizada olsun...
Cüzdanınızla vicdanınızı barıştırın ki, yüreğiniz nurla dolsun...
Cüzdan sahipleri!
Gelin; Yüce Yaratan'ın Kirâmen Kâtiblerinin, insanın her nefesini kameraya alan meleklerinin kalemlerinden nurlu satırlarının hanenize hayırlar yazmalarına vesile olun
*
(Kirâmen Kâtibleri, İslam dininin de insanların sağ ve solunda bulunup yapılan iyi ve kötü davranışları tespit edip, yazan meleklere verilen isimdir)
