7 Haziran seçimleri için geri sayım başladı
6 gün sonra sandık başına gidilecek.
Bu seçimler birçok nedenden farklı bir anlam taşıyor.
Siyasi partiler ve vatandaşlar için.
İktidar Partisi kazanmak için adeta duvarları yıkıyor.
İki başlı lider görünümü sergileniyor.
Bir tarafta Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer meydanda Başbakan Davutoğlu
Erdoğan, Başkanlık sistemi için oy istiyor.
Hedefi belli, 400 milletvekili ve kendisinin ilk kez oturacağı başkanlık koltuğu.
* * *
Peki Davutoğlu, ne için çaba gösteriyor?
Onun da hedefi aynı başkanlık sisteminin gelmesi ve Erdoğan'ın o koltuğa oturması
Davutoğlu'nun, isteği elbette insan doğasına ters!
Bir başbakan çıkıyor meydanlara ve tabiri caizse kendi ayağına sıkıyor!
Yani başbakanlığın elden gideceğini bilerek, adeta rakibine çalışıyor
Bu tavrın mantığı iflas eder
Ama ya duygular, muhtemelen hastalanır!
Slogan ve üzerinde ezber edilen fikir ise şu:
Muhalefet konuşur, Ak Parti yapar
* * *
İktidar böylesine bir hedefe kilitlenmiş iken, muhalefet partileri hangi argümanlarla meydanlarda, bir de onlara bakalım
CHP ilk kez bu seçimlerde ortaya koyduğu ekonomi ağırlıklı bir programla, boy gösteriyor.
Kılıçdaroğlu, meydanlarda çalışanlara, emekliye sesleniyor
Kaynak itirazı olan iktidara, yanıt veriyor.
Kısacası emekliden, öğrenciye uzanan bir yardım paketi sunuyor.
Kılıçdaroğlu, Hiç kimsenin yaşam tarzına, tercihlerine müdahalemiz olmayacak diyerek demokrasi vurgusu da yapıyor.
Sürekli tekrara dönüşen bu vaatlerle, meydanları dolduruyor.
* * *
MHP Lideri Bahçeli, daha farklı bir üslupla meydanlara sesleniyor.
Gündemi yakalayan ve partisinin vaatlerini de içeren konuşmalar yapıyor.
Sonuçta her üç lider de, meydanları dolduruyor.
Vatandaş geliyor, dinliyor ve gidiyor.
Kararını 7 Haziran'da sandıklara bildirecek.
İnsanlığın ve vicdanın sesi sandıklara yansıyacak.
Daha iyisi için çarpan kalpler, olan biten haksızlıklara rıza göstermeyenler, yalanlarla uzlaşamayanlar seslerini sandıktan duyuracak.
Demokrasilerin en güzel yanı da bu değil midir?
Bugün, 9 Haziran 2025 Pazartesi
