BEDİRHAN AYDIN


İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİ

İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİ


İsrâ: Gece yürüyüşü ve yolculuğu demektir.
Mi`râc: Yükseğe çıkmak mânâsında olan merdiven demektir. Bu itibarla Mi`râc, Resûl-ü Ekrem Efendimizin yeryüzünden ulvî makamlara yükselme vasıtası demek oluyor. Mi`râc`ı anlatan hadislerde Peygamber Efendimizin yükseğe çıkarıldım tâbiri sebebiyle bu mu`cize Mi`râc adıyla anılmıştır.
Mescid-i Haram: Mekke mescididir ki, Kâbe-i Muazzamanın etrafında ve Kâbe`yi içine alan bugünkü tavaf sahasıdır. Bu mübârek sahaya Harem-i Şerif de denilir. Harem denilmesi, bu sahaya hürmet göstemenin vâcib olması sebebiyledir.
Mescid-i Aksâ: Kudüs mescididir. Diğer bir adı Beyt-i Makdis`tir. Yeryüzünde ilk defa Kâbe, ondan sonra Mescid-i Aksâ bina kılınmıştır. Mescid-i Haram`dan yaya yürüyüşüyle bir aylık uzaklıktadır.
Soma`da hakka yürüyen 301 kardeşimizin acısının yüreklerimizi dağladığı bir zaman diliminde bulunuyoruz. Bu acılarla yeni bir Miraç kandiline ulaşmış bulunmaktayız. Öncelikle söze başlarken aramızdan ayrılan kardeşlerimiz için Yüce Rabbimizden merhamet, mağfiret diliyoruz.
Hicretten bir buçuk sene önce, Recep ayının 27. gecesiydi. Bu gecede Peygamber Efendimizin en büyük mucizelerinden biri olan İsra ve Mirâc mucizesi vuku buldu.
Mezkûr gecede Cebrail (a.s.) geldi ve Resûl-i Zîşan Efendimizi Mescid-i Haram`dan alıp Burak ile Mescid-i Aksâ`ya götürdü. Oradan da, gökyüzündeki harika icraat ve Cenâb-ı Hakkın kudretine delalet eden âyet ve alâmetlerin birer birer gösterilmesi için, semavata çıkarıldı. Sema tabakalarında bulunan bütün peygamberlerle görüştürüldü. Oradan da "imkân ve vücub ortasında Kab-ı Kavseyn ile işaret olunan" makama çıktı. Kendilerine bir çok acaip ve garip şeyler temaşa ettirildi. Ve bilemeyeceğimiz, anlayamayacağımız bir şekilde mekândan münezzeh olan Cenâb-ı Hakkın bizzat kelamını işitti ve Cemal-i Pâkini müşahede etti. Aynı gece hâne-i saâdetine geldi.
Cenâb-ı Hak, sevgili Resûlünün zâtıyla ilgili bu mûcizesini Kur`ân-ı Azimüşşan`ında bize şöyle haber verir:
"Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haramdan alıp, çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ`ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O herşeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir." 
Bu âyet-i kerime aynı zamanda İsra ve Mirâc mûcizesinin hikmetini de beyan etmektedir. O da, Resûl-i Kibriya Efendimize, Cenâb-ı Hakkın kudretine delâlet eden harikaların gösterilmesidir.
Peygamber Efendimizin Mübarek Lisanından İsra ve Mi`rac Mu`cizesi:
Resul-i Kibriya Efendimiz, bir gece Ka`be-i Muazzama`nın Hatim kısmında yatarken Hazret-i Cebrail gelip göğsünü yardı; ve kalbini zemzem suyu ile yıkadıktan sonra içine hikmet doldurup eski haline koydu. Sonra beyaz bir binit (Burak) getirildi. Habib-i Kibriya Efendimiz, ona bindirildi. Cebrail'in (a.s.) refakatında yol aldılar.
Burak, adımını, gözün erişebileceği yerin ilerisine atıyordu. Resûl-i Ekrem Efendimiz, Cebrail (a.s) ile birlikte Beyt-i Makdis`e vardı. Orada, bütün peygamberlerin toplanmış olduğunu gördü. Onlara imam oldu ve birlikte namaz kıldı.
Resûl-i Ekrem Efendimizin, Mescid-i Aksâ`da bütün peygamberlere imam olarak namaz kıldırması demek onlara vâris-i mutlak olduğunu göstermesi demekti.
Sunulan Üç Bardak
Peygamber Efendimize, orada birinde süt, birinde şerbet ve diğerinde ise su bulunan üç bardak takdim edildi. Takdim esnasında, 
"Eğer, suyu alırsa kendisi de, ümmeti de ihtiyaçsız ve kanâatkar olur. Şerbeti alırsa kendisi de, ümmeti de mahrumiyete düçar olur. Şayet sütü alırsa kendisi de, ümmeti de doğruyu bulur" diye bir ses işitti.
Resûl-i Ekrem, süt bardağını alıp içti. Bunun üzerine Cebrâil, 
"Yâ Muhammed" dedi. "Sen, fitrî ve tabiî olanı seçtin. Sen de, ümmetin de doğru yola iletildiniz."
Cebrâil (a.s.), yedinci kat semâdan Resûl-i Ekrem Efendimizi alıp yükseklere çıkardı. Daha sonra Habib-i Kibriyâ`nın karşısına Sidre-i Müntehâ sahası açıldı.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz daha sonra yanında Cebrâil (a.s.) olmadığı halde "imkân ve vücûb ortasında Kâb-ı Kavseyn ile işâret olunan" makama vardı. Bundan sonra mekândan münezzeh Zât-ı Zü`l-Celâlin sohbeti ve cemâliyle müşerref oldu.
Beş Vakit Namazın Farz Kılınışı:
Resûl-i Ekrem Efendimiz, Mirâc gecesinde bir çok İlâhî tecellilere, hitap ve iltifatlara mazhar kılındı. Erkân-ı îmâniyenin hakikatlarını göz ile gördü; melâikeyi, Cenneti, âhireti, hatta Zât-ı Zü`l-Celâl`i müşâhede etti.
Ayrıca bu gecede her gün beş vakitte namaz kılınması emredildi. 
Miraç Kandilimiz başta Erdek olmak üzere, ülkemize tüm insanlığa hayırlar getirmesi temennisiyle.
  • BIST 100

    10634,01%0,54
  • DOLAR

    42,24% 0,06
  • EURO

    48,94% 0,01
  • GRAM ALTIN

    5615,59% 0,18
  • Ç. ALTIN

    9300,75% 0,02
  • Çarşamba 17.5 ° / 12.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 16.4 ° / 9.6 ° false
  • Cuma 14.5 ° / 5.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

12.11.2025

  • İMSAK 06:17
  • GÜNEŞ 07:42
  • ÖĞLE 12:58
  • İKİNDİ 15:39
  • AKŞAM 18:03
  • YATSI 19:23