Düzen böyle kurulmuş neylersin?
Aldanmayın denizlerin genç ve uysal göründüklerine
Kim bilir onların bilinmezliklerinde de,
Ne dolaplar döndü, ne dümenler çevrildi
Belki balık balığı yedi, yengeç yengeci dişledi
Belki de kayalıklarda kalanlar yaşlı martılardı,
Enginlerde özgürce uçanlar gençlerdi
Zaman, kayalıklarda kalan martılara benzetti bizi
Fikrimizi sormadan, yaşlılığı zorla verdiler bize
Yoksa ebedi gençlik teklif edildi de
İstemedik mi?
Ömrümüzün bir kısmını birbirimizi yemekle geçirdik,
Kalan kısmını da zaman yedi bitirdi
Velhasıl, ömrümüzün yarısını yıllar,
Yarısını senlik-benlik kavgaları eskitti!
Neylersin, kavga dolu bir yaşam sürülmüş önümüze,
Yoksa ebedi barış teklif edildi de,
İstemedik mi?
Gün oldu: Sevdik-sevildik, güzel günler yaşadık;
Gün oldu, kırdık-kırıldık, ağlattık birbirimizi
Sevginin mutluluk olduğunu bilemedik, anlayamadık!
Sevgiyle, hoşgörüyle birlikte
Nefreti de koymuş, koyan yüreğimize, virüs gibi?
Yoksa ebedi sevgi verildi de,
İstemedik mi?
İPSİZ-SAPSIZ
İnsanın bazen
İpsiz-sapsız,
İleri-geri
Konuşmaları oluyor
Kızıyorlar evdekiler bana:
?Neyin var senin?? diyorlar
?Hiçbir şeyim yok?? diyorum,
?Çok şükür, her şeyim var!?