Politika insanı yönetme sanatıdır. Yönetebilmek için; neyin nasıl ve hangi zamanda yapılabileceğini bilmek gerekir.
Kadınlarımız hayatın içinde öğrenirler politikayı. Sıradan sayılan ev işlerinin yürütülmesi (temizlik, yemek, çocuklarla ve eşle ilgilenme v.s.) aslında hünerli bir politikayı gerektirir.
Genelde tüm kadınlar, özelde Türk Kadını tarihinin her döneminde barışçı olmuştu. Kadın için erkeğin savaşa gitmesi çocuklarının ve kendisinin güvensizliği demektir.
Yine kadın için savaş;
Açlık demektir.yoksulluk demektir. Ölüm demektir.
Erkeklerin savaştan beklentileri kısmen farklıdır. Onlar için savaş fetihler demektir. Yeni ganimetler demektir. Mevki, makam, rütbe demektir.
Günümüzde kadının seçme ve seçilme hakkının olması, politikaya girmesi anlamına gelmez. Bunlar sıradan vatandaşlık haklarıdır.
Bir ülkede kadınların politika sahnesinde ne kadar çok yer alırlarsa o ülke o kadar uygardır demektir.
Ne yazık ki ülkemizde politika ve politikacılık yine politikacılar eliyle ?TU ? KAKA? durumuna getirilmiştir.
Oysa politika ile uğraşmak ?erdemlilik? tir. Kişinin taraf olması ve bu tarafını açıkça belli etmesidir.
Tarafsız olmak, çekimser olmak aslında pısırıklık, ?suya sabuna dokunmamaktır.? Suya sabuna dokunmayan insan en azından temiz sayılmaz.
Yeterli olmasa da artık kadınlarımız siyasi partilere katıldıklarını, yerel ve genel yönetimlerde görev aldıklarını görüyoruz. İyi de oluyor. Başarılı olduklarını görüyoruz.
Gelecek yalnız erkeklerin ya da yalnız kadınların geleceği değil. Gelecek tüm insanlığın geleceğidir.
Geleceğimizin güvenli ve aydınlık olması için kadınlar politikaya?
Barış için, aşımız için, işimiz için, mutluluğumuz için, çocuklarımızın geleceği için kadınlar politikaya?
Bekleyelim bize de sıra gelir demeden hemen şimdi politikaya?
Sevgili kadınlar, sizlerin sağ duyumuna, ön sezilerinize, yönetme becerinize güveniyoruz.
DAHA AYDINLIK BİR TÜRKİYE İÇİN, GÜZEL ÜLKEMİN AYDINLIK YÜZLÜ KADINLARI HAYDİ POLİTİKAYA?