Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Bandırma`yla ilgili kafama takılan o kadar çok konu var ki, anlamakta güçlük çekiyorum. İşte bazıları…

Bandırma, neden yıllardır, tarihteki en önemli simgesi konumunda bulunup, kendisi için gurur kaynağı oluşturan "Bandırma Vapuru"nun büyükçe bir maketini kentin girişine veya önemli bir caddeye konulmaz? Hatta Samsun`daki gibi Bandırma Vapuru`nun, bu vapurla Samsun`a gidenlerin büstlerinin de yer aldığı bire bir aslı yapılıp, sahile yerleştirilmez? Bu konuyu yıllardır yazarım, ama nedense hiçbir yerel yönetim, yaşama geçirmez. Sanki çok zor!

               *                *            *

Bandırma, bir önceki AKP yerel yönetimi döneminde, Mardin ile "kardeş kent" oldu. Ne ilgisi varsa? Kardeşlik bağları elbette önemli ama biraz da kentler birbirine uygun olmalı. Örneğin, "kardeş kent" olarak Samsun, Bandırma`ya daha çok yakışmaz mı? Samsun`da, "Bandırma Plâjı" olduğunu biliyor musunuz? Bilmiyorsanız, öğrenin!

               *                *            *

Bandırma, yıllardır Almanya`nın "Kamen" kentiyle kardeş! Bu iki kent ile ne sosyal, ne kültürel, ne de tarihi bağımız var. Birbirimize küçük gruplar durumunda karşılıklı gidip gelmekten başka hiçbir yararımız da yok. 

Bandırma, tarihi bağları çok güçlü bulunan, Yunanistan`ın, burnumuzun dibindeki Kavala kentiyle "kardeş" olmaz da, neden Alman`ın, yurdumuzdan ve dokumuzdan çok uzak Kamen`ini seçer? Gel de anla, anlayabilirsen!

               *                *            *

Yıllardır yazıyoruz. Bandırma`ya "kent arşivi" gerekli. Kentin belleği konumundaki kent arşivini Balıkesir, 10 yıl önce kurdu. Burhaniye ilçesi de kurmak üzere. İlk kez, bir konuda Balıkesir`den geride kaldık. Neyse ki, yılların ihmali kent arşivi konusunda Belediye Başkanı Sedat Pekel`in çalışmalar yaptığını biliyoruz. Dilerim, bir an önce yaşama geçirilir.

               *                *            *

Bandırma doğumlu milletvekili M. Cemal Öztaylan`ın, 4-5 yıldır, kentinin Belediye Başkanı Sedat Pekel`in saçlarıyla uğraşmasına şaşırmamak elde değil. Sevgili Öztaylan`ın, artık insanın içini bayarak, demode olan saç konusundan vazgeçip, yeni şeyler söylemesi gerekmez mi?

— KÖŞE YAZISI SONU —