Kıymetli okurlar, bugün sizlere Kur´an-ı Kerim´den insanoğlunun ölüm anında ve öldükten sonraki süreçlerde yaşadığı pişmanlığı ve Allah´a yalvarıp bir takım isteklerde bulunmalarını anlatan ayetleri açıklamaya gayret edeceğim.
Munafikun suresi,10-11.ayetlerde insanın eceli kendisini yakaladığında Yüce Allah´a ecelinin tehir edilmesi için yakaracağı; ancak bu isteğinin kabul olunmayıp ?saat´ gelince emri Hakk´ın vaki olacağı anlatılıyor:
Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın. Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi (ölümünü) ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Yine aynı şekilde boşa geçirilen bir hayattan sonra özellikle inkarcıların ölüm gerçekleştikten sonra geri dünyaya dönüş talebi ?bir laf´tan ibaret olarak addediliyor:
?Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında: «Rabbim! der, beni geri gönder;» «Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım.» Hayır! Bu onun ağzından çıkan (boş) bir laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır.? Mü´minun,99-100
Fatır,37´de ise düşünecek kadar ömür verilmesi ve uyarıcıların gelmesi hatırlatılıyor ve dünya imtihan sahasına insanın bir kez çıkacağı işaret olunuyor:
?Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye feryad ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? (Niçin inanmadınız?) Şimdi tadın (azabı)! Zalimlerin yardımcısı yoktur.?
Furkan,27-28´de bu dünyada Peygamberimizin inancını ve yolunu tutmayanların ve inkarcı günahkarları dost edinmenin pişmanlığını acı bir şekilde yaşayacağı beyan ediliyor:
?O gün, zalim kimse (pişmanlıktan) ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım! Yazık bana! Keşke falancayı (bâtıl yolcusunu) dost edinmeseydim!?
Hesap günü şeytanla avaneleri arasındaki sürtüşmeler de İbrahim suresi 22.ayette resmediliyor:
?(Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: «Şüphesiz Allah size gerçek olanı vâdetti, ben de size vâdettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkâra) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah´a) ortak koşmanızı reddettim.» Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır.?
Hesabın ağırlığını gören ve hesabın altında kalan başta inkarcıların ve günahkarların hayvanlar gibi hesaba çekilmemeyi murad edecekleri de Kur´an´da yer almıştır:
?Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: «Keşke toprak olsaydım!» diyecektir.? Nebe´,40
Tahrim,7´de ise hesap gününde ve ahirette ah vah etmenin, özür beyan etmenin fayda sağlamayacağı ilan edilmektedir:
?Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin! Siz ancak işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz, (denilir).?
Rabbimiz bizleri ölüm anının dehşetinden, şiddetinden ve acısından korusun. Hesap gününde rezil rüsvay olmaktan ve pişmanlıktan da uzak eylesin.