Evet, gerçekten adeta kıran kırana geçen maçta Bandırmaspor “ezeli ve ebedi” rakibini mağlup etmeyi başardı.
Bir İl takımı olan Sakaryaspor da Bandırmaspor gibi 1965 yılında kuruldu. Çok ateşli taraftarları vardı. İki takım arasında oynan maçlar hep hareketli geçerdi ve bu hareket bazen dozunu taşırınca maçtan sonra da olaylar şehir içine yayılırdı.
Bugünkü Sakaryaspor ligin alt sıralarında ama oynadığı güzel futbolla nasıl buralarda yer alıyor sorusunu sorduruyor ister istemez. İki takım da mutlak galibiyet arzusuyla sahaya çıkınca 5 gollü kaliteli bir karşılaşma izledik.
Golü yiyen morali bozulmuyor acele toparlanıp gol peşinde koşuyordu. Nitekim goller de hep art arda geliyordu. Mesela Bandırmaspor, attığı penaltı golüne sevinemeden 3 dakika sonra kalesinde beraberlik golünü görüverdi.
Ama Bandırmaspor adeta istim üzerindeydi ve maçın sonuna kadar iyi mücadele ettiler. Bu arada İbrahim’in 18 üzerinden attığı şahane gol sonrası “İbrahim daha önce nerelerdeydin?” demekten kendimi alamadım. Galibiyet golünü atan Sergen savunmada da çok iyi işler yaptı.
Başarılı kalecimiz Zafer yediği ikinci gol bir anlık boş bulunmanın eseriydi. Kalesinden çıktığı sırada top üstünden kaleye paraşüt gibi iniverdi!. Ama birkaç gol pozisyonlarında kurtarışlarıyla telafi etmeyi başardı.. Onun için üzülme Zafer…Bana göre tüm oyuncularımız gereken neyse onu başarıyla yaptılar…
İşte hep söylerdim; kornerler yarım penaltı gibidir diye nitekim galibiyet golü kornerden gelen topu iyi takip eden Sergen tüm Bandırma’yı sevindirdi.
Teşekkürler…Zirveye az kaldı!