ÖNDER BALIKÇI

Tarih: 15.02.2013 00:00

Küçük İstavritin Öyküsü

Facebook Twitter Linked-in

Zaman zaman hiç yaşama sevinci ve umudunuzu yitirdiğiniz oldu mu? Zorluklarla mücadele azminizde azalma hissettiniz mi? Öyleyse, "Küçük istavritin öyküsü"nü dinleyin derim.
"Küçük istavrit, yiyecek bir şey sanıp
Hızla atıldı, çapariye
Önce müthiş bir acı duydu dudağında
Gümbür gümbür oldu yüreği
Sonra hızla çekildi yukarıya

Aslında hep merak etmişti
Denizlerin üstünü
Neye benzerdi acep gökyüzü
Bir yanda büyük bir merak
Bir yanda ölüm korkusu

"Dudağı yarıklar" denir, şanslıdır onlar
Hani görüp de gökyüzünü, insanı
Oltadan son anda kurtulanlar
Ne çâre, balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu
Küçük istavrit anladı, yolun sonu

Koca denizlere sığmazdı yüreği
Oysa şimdi yüzerken
Küçücük yeşil leğende
Cansız uzanıvermiş dostlarına
Değiyordu minik yüzgeci

İnsanlar, gelip geçtiler önünden
Bir kedi, yalanarak baktı gökyüzünün içine
Yavaşça karardı dünya
Başı da dönüyordu
Son bir kez düşündü, derin maviyi
Beyaz mercanı, bir de yeşil yosunu

İşte tam o anda eğilip, aldım onu
Yürüdüm, deniz kenarına
Bir öpücük kondurdum başına
İki damla gözyaşından ibâret 
Sâde bir törenle saldım, denizin sularına

Bir an öylece bakakaldı
Sonra sevinçle dibe daldı
Gitti, tüm kederimi söküp atarak
Teşekkürü de ihmal etmemişti
Birkaç değerli pulunu elime, avuçlarıma bırakarak…

Balıkçı ve kedi, şaşkın baktılar yüzüme
Sorar gibiydiler, "Neden yaptın bunu?" diye
"Bir gün dedim, bulursam kendimi
Yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çâresiz
Son ana dek hep bir umudum olsun diye"

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —