Bir yerel gazetenin sahibi ve yöneticisi, köşe yazarına, kendisinden masum(!) yazılar beklediklerini söylemiş. Otosansürün tipik bir örneği olan bu masum(!) istek, beni gazetecilik adına bir kez daha düşündürdü.
Yalnızca masum yazılara yer veren bir gazetenin gerçekten gazetecilik yaptığı söylenebilir mi? Elbette ki, hayır! Çünkü, yalnızca masum haber ve köşe yazılarının yer aldığı bir gazete veya dergi, görevini yerine getirmiyor demektir. Masum yazılar, havadan, sudan, çiçek-böcekten, doğadan söz eden, suya sabuna dokunmayan, halkın, toplumun sorunlarıyla ilgili hiçbir konuya eleştiri getirmeyen yazılardır. Tabii ki, edebi türde yazılan bu yazıları eleştirmek değil, amacım. Ancak gazeteciliğin özünde eleştiri ve muhalif olmak vardır. Gazetecinin öncelikli görevi her şeyi alkışlamak değil, toplum adına gördüğü aksaklıkları, yanlışları göz önüne sermek, hatta çözüm yolları önermektir.
Gazeteler, gazeteciler, halkın gerçekleri ve doğruları öğrenmesi adına özgürce görev yapmalıdırlar. Yani basın özgürlüğü, gazetecilerin kişisel özgürlüğü değil, toplumun doğruları ve gerçekleri öğrenmesi adına kullanılması gereken özgürlüktür. Bu bağlamda gazeteciler de, kamu görevi üstlenmektedirler. Tabii ki, gerçekten meslek ilkeleri ve ahlakına uygun yayın yapan gazeteler ve gazeteciler için her zaman risk vardır. Çünkü, son yıllarda gazete ve gazeteciler, birçok yasayla çepeçevre kuşatılmışlardır. Ama bu olumsuz ortam ve koşullar da, evrensel gazetecilik mesleğinin yürütülmesine engel oluşturmamalıdır.
Sözün kısası, masum(!) yazılar yoktur. Çünkü tüm yazılar masumdur!
