İrili ufaklı kaya parçalarını, buz kitlelerinden oluşan kuşakları, arada bir uğrayan kuyruklu
yıldızları saymazsak, toplam sekiz adet gezegen ve onların çeşitli uydularından oluşan güneş sistemi:
Ortasında, içine bir milyon yerkürenin sığabileceği, yüzeydeki sıcaklığın 5500 C. derece ( demir 1200 C. derecede erir.) çekirdeğindeki sıcaklığın ise 15 milyon C.derece olduğu bilinen bu dev ateş topunun, Güneşin ürettiği enerjinin sadece 2 milyarda biri dünyaya ulaşıp çölleri kavuran sıcaklığı oluşturur.
Ormanların büyümesi, denizlerin ve atmosferin hareketliliğinin sağlanması için gerekli rüzgarların tek enerji kaynağıdır. 15 milyon C. derecenin ne olduğunu şu örnek sanırım çok iyi açıklar; bir toplu iğnenin başını 15 milyon C. dereceye kadar ısıtmanız mümkün olsaydı, bu işi yaptığınız kasabanın, veya şehrin yanıp, tutuşması demek olacaktır. Dünyadan binlerce kez daha büyük olan güneş çekirdeğinin 15 milyon C. derece olmasının ne demek olduğu kendiliğinden ortaya çıkar. Bu sarı devin etrafında kendi yörüngelerinde dönüp duran gezegenlerden Güneş’e en yakın Merkür’den en uzakta olan Neptün’e kadar aklın sınırlarını zorlayan özelliklerle karşılaşırız. Sekiz gezegenin yedisinin ortak özelliğini açıklayan tek bir sözcük vardır:O da “Cehennem” dir. Kiminin üzerinde arabanızın plakasının ve aküsünün bile eriyeceği (500 C.derece) sıcaklık, dünyanın 90 katı atmosfer basıncı (denizin 900 metre altında hissedeceğimiz basınç) söz konusuyken, kiminde en soğuk derin dondurucunun 10 katı daha soğuk ve karanlık bir ortam hüküm sürer. Bazısında saç telini oynatacak kadar hava bulunmazken, Bazılarında yerküredeki en şiddetli kasırgaları yüzlerce kez gölgede bırakıp, kemikleri un ufak edecek boyutlardaki fırtınalarla, asit ve metan yağmurları, hatta karları görülür.
Kimilerinin yüzeylerinde volkanlarda çıkan kızgın kükürt nehirleri akarken, kimileri gayzerlerle uzaya kadar sıvı metan püskürtür. Bu sekiz gezegenin sadece birinde, 3. gezegen, Dünyada kelebekler uçar, çiçekler açar, parklarda gitar çalan gençleri görürüz. Bütün bunların yanında suların ve oksijenin maviye, ormanların yeşile boyadığı cehennemin ortasındaki bu incide ters giden bir şeyler biraz kafası çalışanları yeterince huzursuz etmeye yetip, artmakta. New York’un dünyaca bilinen Union meydanında yüksek bir binanın ön cephesini kaplar büyüklükte bir dijital saat birkaç gün önce devreye girdi. Saatin en solundaki ilk ifade “06-YRS” (6 yıl kaldı) göstergesini, ikinci ifade “364 DAYS” ile ( son 6 yılın bir gününün gittiğini ) son altı rakam ise “23:59:59 ile saatlerin, dakikaların ve saniyelerin geride kalışını gösterir geri sayım saati patlamak üzere olan dev bir bombanın yanında, civarında değil, dünya olarak içinde olduğumuzu, ortalama sıcaklığın 1,5 C derece dolayında tutmayı başaramadığımız müddetçe, altı sene boyunca yüksek basınç(sıcaklık) kubbeleri daha uzun ve daha yakıcı olarak gelmeye devam edecekler. “Sıkıntı yok! Klimalarla idare ederiz” gibi bir düşünce sahibiyseniz, çılgına dönen elektrik enerjisi arz-talep dengesinin ve fiyatların bir an için karşılandığını hayal etsek bile, caddelerde ormanlarda, denizlerde ve tarlalardaki cehennemi sıcakları hesapladığımızda, susuz kalan buğdaylar, ısınan denizlerde oksijensizlikten, değişen PH dengesine kadar kötüleşen bir ortamda balıklar ve diğer canlılar, yanan ormanlardaki ağaçlar ile orman varlıklarının çığlıkları dünyayı sarmışken, klimanızın soğuttuğu odanızda ne kadar huzurlu olacağınızı bilemem. Bildiğim; daha altı yıl dolmadan sıcak dalgalarını, susuzluk, gıda ve enerji yetmezliği ile bozulan arz –talep dengesinin sonucunda altından kalkılmaz pahalılıkların yaşanacağıdır. Buna kötü idare edilen ekonominin getirilerini eklemeyi de unutmayın! 2023 yazında Erdek’ de her iki saate bir duyduğumuz ambulans seslerinin ileriki senelerde sürekli hale gelmesidir.
Buraya kadar anlattıklarım altı sene zarfında olacaklardır. Ya zaman dolup, New York’ da ki Saat 00-00-00 rakamlarını gösterdiğinde, ne olacağını merak ediyorsanız, onu da söyleyeyim. Asla geriye döndüremeyeceğimiz bir sürece, Akşam Yıldızı, Seher Yıldızı, Çoban Yıldızı, Zühre gibi adlarla da anılan, güneş sisteminin en sıcak gezegeni Venüs ile aynı kadere doğru evirileceğiz.
Kendi koltuklarını ve pozisyonlarını korumanın derdine düşmüş, sözde çare üreticilerinin ilgisizliği ve bilgisizliği, Petro-Kimya, Demir-Çelik, Nakliye-Ulaşım, Otomativ ve Enerji üretimi gibi atmosferi perişan etmede baş rolü oynayan bu endüstriler ihtiyaçları karşılama ve cep dolduran kazançlarından vazgeçememeleri, çok fazla artmış olan dünya nüfusu ile bizi düğümün kördüğüm olduğu noktaya, Gordion’a getirse de, kılıcı akıl bilim ve erdem olanlarla bu ölümcül tehdidin de insanlık tarihinde sadece bir sayfa olarak geçmişte kalacağına inanıyorum.
Esenlikler diliyorum.