Hilmi ÇETİN

Tarih: 03.09.2021 22:26

MEDENİLİK DİNLE MÜMKÜNDÜR

Facebook Twitter Linked-in

Kıymetli okurlar, insan tabiat olarak medenidir. Yaratılışının özünde temizlik, nezaket ve estetiklik vardır. İlk insan Hz. Adem’den başlayarak bütün dinler de peygamberler de insanoğlunu diğer varlıklardan ayıran iradesiyle iyiyi doğruyu seçecek ve üstün ahlaki vasıflara yöneltecek ilkelere davet etmişlerdir.
Hz.peygamber’in: “Her doğan fıtrat üzere doğar. Sonra anne babası onu Yahudi yahut Hıristiyan veya Mecûsî yapar…” hadisi şerifi bu hakikate işaret eder. Ve insanın eğitimle ıslah edilip İslam’ın güzelliğiyle yoğrulabileceğine vurgu yapar.
Bilgi insanın insanlık vasfını kazanmasında katalizör görevi görür. Duyu organları ve bilgi dinme yollarıyla insan hayata dair, geçmişine geleceğine dair çokça bilgiyi alır; aklıyla harmanlar ve zekası oranında çıkarımlar yapar. Ancak insan sadece bilimin sunduğu imkanlarla edindiği bilgilerle huzuru bulamaz. Çünkü insan sadece bedenden, maddeden ve dünyevi vasıflardan ibaret değildir.
İnsanın ruhi, manevi ve deruni hatta çözümlenemeyen daha ötelerle bağı vardır. İnsanın ruhunu besleyecek, manevi ihtiyaçlarını karşılayacak bilgi sadece bilimsel verilerle temin edilemez.
Burada hemen devreye insanı yaratan, yaşatan ve tüm ihtiyaçlarını insanın kendisinden daha iyi bilen bir yüce varlığın(Allah’ın) vereceği bilgiye ve o varlığın insana sunduğu rehber peygambere ihtiyaç vardır.
Bugün genelde insanlık ve özelde ülkemizde insanın eğitiminde hep bedeni hazları, ihtiyaçları ve hedefleri gözetildiğinden insanın daha komplike ve önemli yönüne dair ilimler ihmal edilmektedir. İnsanın özünü ihmal ettiğimizde vicdan, merhamet, mesuliyet ve diğerkamlık vb. noktalarda şikayetlerimiz artıyor.
İnsan bilgiyle davranışını değiştirmez, der Psikolog Acar Baltaş. Duygu olmadan, manevi bağ, yaptırım ve sevgi olmadan insanlara sadece bilgi yüklemesi yapılır. Ancak davranış değişikliği meydana getiremezsiniz, der yine Acar Baltaş.
İnsan, en büyük manevi bağını yaratıcı Allah(c.c.) ile ve din ile kurar. Dine bağlanmayan ve Allah’a teslim olmayan insan başka her şeyin ve herkesin karşı boyunduruğu altındadır.
Toplulumuzda yanlış dini telakkiler yüzünden gerçek-sahih ve doğru yöntemlerle dinin hayatı kuşatmasına ve yön vermesine bir soğukluk ve yabancılık vardır.
Ezcümle bunda dini tebliğ ve temsil edenlerin günahı da söz konusudur. Ancak bu durum hiç kimseyi dine küstürmemeli. Bıkmadan usanmadan dini sağlam ve samimi insanlardan öğrenmek suretiyle nesiller din il buluşmalıdır. Dinden uzak ve dine düşman olmamalıdır.
Kıymetli okurlar,
Hiçbir eğitim dinin otoritesi kadar bağlayıcı ve yönlendirici değildir. İnsanı kalbinden yakalamak ancak onun inanmasıyla ve Allah’a bağlanmasıyla mümkündür.
En az maliyetle dünyamızın huzuru da buna bağlıdır.
İnsanın hem ilahi kanunlara hem cari hukuka uygun davranmasını din sağlar.
İnsanın insana saygısını-sevgisini, merhametini, yardımseverliğini ve diğerkamlığını din sağlar.
İnsanın aç gözlülüğünü, arsızlığını, vurdumduymazlığını din önler.
İnsana haklara riayeti ve mesuliyet duygusunu din öğretir. Hırsızılık,yolsuzluk ve kul/kamu hakkına riayetsizliği din kesinlikle yasaklar.
Hasılı dinin ve dini terbiyenin eksik kaldığı yerde çok emek sarf eder ama yorulduğumuzla ve pişmanlığımızla kalırız.
Vesselam...
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —