MUHASEBE ZAMANI

“Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganîmet bil: İhtiyarlığından önce gençliğini, hastalanmadan önce sıhhatini, fakirliğinden önce zenginliğini, meşgul zamanlarından önce boş vakitlerini ve ölümünden önce hayatını!” Böyle buyurmuş Allah Resulü(sav) Hz.Muhammed.
Bu hadis-i şerifte sayılan her bir husus üzerinde çokça durulup tefekkür edilmeyi ve muhasebesinin yapılmasını hak ediyor.
Kıymetli, okurlar, bir yılın daha sonuna geldik. 12 ay, 365 gün ve 52 hafta. 8 765,81277 saat ediyor bir yıl. Bir yılda 1825 vakit farz namaz var. Her hafta Cuma namazı farz. Bir ay farz oruç. İki bayramda vacip iki bayram namazı. Bu ibadetler ve namazlar yapılıp yapılmadı diye kaydolundu amel defterimize. Ağzımızdan çıkan her sözün kayıt altına alındığı gibi.
Bu bir yıl içinde bu sorumluluklarımız vardı ana hatlarıyla. Tabi ki ahlaka dair yapıp ettiklerimiz mesuliyetlerimiz var hesap günü karşımıza çıkacak olan. Şimdi tüm bunların murakabesini yapma vakti. Bu yıl elimizden kayıp giderken acaba biz de bu yılı kayıpla mı bitiriyoruz. Başta namaz olmak üzere amel defterimize yazılan şeyler lehimizde mi yoksa aleyhimizde mi?
2021 başında ne gibi hayallerimiz, beklentilerimiz vardı da onları gerçekleştiremedik. Veya ahlaki olarak kendimize ne sözler vermiştik de sözümüzde duramadık.
Sevgili okurlar yılın sonunda yapacağımız bu hesaplaşma ahiret hesabımızın daha kolay geçmesine vesile olabilir. Zira, Peygamberimiz(sav) "Akıllı/zeki kişi, nefsine hâkim olan (onu kontrol altında tutan/kendini hesaba çeken) ve ölümden sonrası için çalışandır. Aciz (başarısız ve aklını kullanamayan) kişi ise nefsinin hevâ ve hevesine tâbi olan ve buna rağmen Allah'tan, iyilikler temenni eden (olmayacak şeylerin beklentisi içine giren) kimsedir." (Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme, 25) buyurmuştur.
Yine yıl sonunda veya ara ara yapacağımız bir nefis muhasebesi bizi bu yıl işlediğimiz günahlardan ve hatalardan, pişmanlıklardan gelecek yıl bizi korur. Ya da pişmanlık ve tövbemizle Rabbimizden af dilersek bağışlanabiliriz.
Değerli okurlar, içinde bulunduğumuz yıl da salgın hastalık gölgesinde geçti ve nice insanımız hayatını gerek bu sebeple gerekse başka sebeplerle ahirete yolcu oldular. Demem o ki, elimizde imkan varken, nefes alıp veriyorken ahiretimizi kazandıracak planların ve gayelerin peşinde olalım. Hak rızasını her şeyin üstünde tutalım. Dünyanın aldatıcı zevklerine kanmayalım. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve daha çok mal ve evlât sahibi olma isteğinden ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ziraatçilerin hoşuna gider. Sonra kurur da sen onun sapsarı olduğunu görürsün; sonra da çer çöp olur. Ahirette ise çetin bir azap vardır. Yine orada Allah'ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.” Hadid,20-21
Selam ve dua ile... Ömrünüz uzun, ameliniz hayırlı olsun...