"Mü`minler ancak kardeştirler; siz de kardeşlerinizin arasını düzeltin." (Hucurat Sûresi: 49:10.)
"Kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver. Bir de bakarsın, aranızda düşmanlık bulunan kimse candan bir dost oluvermiştir." (Fussilet Sûresi: 41:34.)
"Öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenler-Allah ise iyilik yapanları sever." (Âl-i İmrân Sûresi: 3:134.
Müminlerde ayrılık ve muhalefet, kin ve düşmanlığa sebebiyet veren tarafgirlik ve inat ve haset, hakikate ve hikmete uygun değildir. İslamiyet’e uygun değildir. Şahsi hayata, manevi hayata zarar veren bir durumdur. Dinimiz tarafından ret edilmiştir. Müminler arasındaki kin ve düşmanlık zararlıdır. Mümin kardeşine zülüm etmektir. İnsan hayatı içi adeta bir zehirdir.
Konuyu bir örnekle izah etmeye çalışalım. Nasıl ki, bir gemide veya bir evde dokuz masum, bir cani olsa, o gemi bir zalim için batırılamaz. O ev bir zalim için yakılamaz. Çünkü hem gemide hem de evde dokuz masum var. Hatta tam aksini düşünürsek, bir evde veya bir gemide bir masum, dokuz cani bulunsa, o gemi yine batırılamaz. O ev de kesinlikle yakılamaz. Çünkü içinde bir tane de olsa bir masum var. Gemiyi her halükarda batırmak, evi de yakmak adaletsizliktir.
Aynen öyle de, Rabbimizin bir evi ve ilahi bir gemi olan bir müminin vücudunda, iman, İslamiyet ve komşuluk gibi dokuz değil belki yirmi masum sıfatı, özelliği vardır. Sana zararlı olan ve hoşuna gitmeyen bir hatası yüzünden ona kin ve düşmanlık beslemek, adaletsiz davranmaktır. Müslüman kardeşine zülüm etmektir.
Her insan hata yapabilir. Bir kısım kötü huyları olabilir. Lakin insandaki en büyük özellik, huy, Rabbine iman etmiş olmasıdır. İslam ile şereflenmiş olmasıdır. Arkadaşımızın, akrabalarımızın veya bizimle herhangi bir münasebeti olan birisinin muhakkak güzel huyları olabilir. Bunun yanında hataları da olabilir. İnsanın hata yapıyor olması yaratılışının bir gereğidir. Ufak tefek hatalarından dolayı kimseye düşmanlık edilmez. Üç günden fazla dargın durulmaz.
İnsandaki iman etmiş olması ve Müslüman olması iki önemli haslettir. Kâbe hükmünde ve kıymetindedir. Diğer hatalar ve eksiklikler ise çakıl taşları hükmünde ve kıymetindedir. Kocaman kabe hükmündeki güzel hasletleri, özellikleri bırakıp, çakıl taşları hükmünde olan küçük hatalara bakarak Müslüman kardeşine darılmak, küsmek, düşmanlık beslemek akıl karı değildir.
Bizi birbirimize bağlayan çok manevi rabıtalarımız, bağlantılarımız ve ortak noktalarımız var. Bizi yaratan bir, bizi terbiye eden bir, bize nimet veren bir, bize hayat veren bir… Kıblemiz bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir, dinimiz bir, yaşadığımız dünya bir, teneffüs ettiğimiz hava bir… Bu kadar çok ortak noktamız varken küçücük çakıl taşları gibi şeylerle meşgul olmayalım. Birbirimize düşman olmak için sebep arayacağımıza, birbirimizi sevmek için sebep arayalım.
