ÖNDER BALIKÇI

Tarih: 22.05.2019 18:28

Ne gönlü, ne gözü doydu!

Facebook Twitter Linked-in

Şu bazı belediye başkanlarını anlamakta güçlük çekiyorum.
Yana yakıla koltuğa oturmak için her çeşit çabayı harcıyorlar, koltuğa oturduklarında kimi zaman açık, kimi zaman da kapalı kapılar ardında kendilerinden önceki başkanları suçluyorlar. Yok efendim, şu kadar borç kalmış, yok efendim şöyle yapılmış, böyle yapılmış. Sayın başkanlar, bunları geçin artık geçin! İşinize odaklanın. Vaatlerinizi yerine getirmeye çalışın. Hiçbir zaman da şunu unutmayın ki, bulunduğunuz makamlar şikayet etme değil, hizmet yerleridir. Zaman su gibi akıp gidiyor. Bir bakarsınız ki, çok uzun sandığınız beş yıl geride kalıvermiş!
X X X
İsmi bende saklı bir kişi, Bandırmalı bir eski siyasetçiden söz ederken şu cümleyi kurdu:
"Ne gönlü, ne gözü doydu!"
Yaşını başını almasına, birçok önemli görevlerde bulunup başarısızlığına karşın hâlâ bir yerlere gelmek için çaba harcayan, hep bir yerden akan suyun başında olmak isteyen, partisi genel iktidarda bulunan bir siyasetçiydi, sözünü ettiği.
Haklıydı, bu cümleyi kuran arkadaş.
Bu ülkede ne yazık ki milletvekilliğine, belediye başkanlığına ve birçok önemli koltuğa doymayan, üstelik başarıdan da çok uzak çok sayıda eski siyasetçi var.
Onlardan boşuna, köşelerine çekilerek, partilerine "ağabeylik" yapmalarını, gençlere yol açmalarını beklemeyin, yapmazlar. Çünkü onlar bu koltukları ve alacakları paraları sadece kendilerine layık görürler. Bunun için de her çeşit kumpasın, entrikanın içinde yer almaktan kendilerini kurtaramazlar.
Aristoteles şöyle diyor:
"Arzu öyle bir şeydir ki, hiç doymak bilmez; birçok insanın hayatı, arzularını doyurma yollarını aramakla geçer.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —