Geçtiğimiz günlerde bir yakınımı ziyaret için Muğla iline bağlı Dalaman'a özel otomobilim ile gittim.
Yaklaşık 8 saatlik bir yolculuktan sonra ulaştığım Dalaman'da kaldığım bir hafta süresince Dalaman ve çevresini bol bol gezme fırsatım oldu.
Bu arada aracımı nereye park etsem, 1 lira bile otopark ücreti ödemedim.
Dalaman, nüfusu 33 bin civarında çok güzel ve şirin bir ilçe. Yapılaşma ise 4-5 katlı ayrık nizam binalardan oluşuyor. Uluslararası hava alanı var ama ilçeye fazla bir katkısı yok hava limanının. İlçe halkı genellikle tarım ile uğraşıyor.
Dalaman'da deniz olmamasına rağmen, turizm alanında önemli adımlar atılmış. Dalaman'a komşu sınırlar içinde kalan Göcek, yat turizmine hizmet ediyor. Dalyan'da ise tarih ve doğa turizmi var. Köyceğiz Gölü ile Akdeniz'i birleştiren ana kanal üzerinde bulunan Dalyan'da tekne kooperatifine bağlı 268 adet irili ufaklı gezi teknesi bulunuyor.
Dalyan'ı gezdikten sonra dinlenmek için bir çay bahçesine oturuyoruz. Göle karşı çaylarımızı yudumladıktan sonra garsondan hesabı istiyorum. Gelen hesabı görünce şaşırıyorum! Çünkü çay 75 kuruş!
Buradan kalkarak Köyceğiz'e hareket ediyorum. Köyceğiz de, göl kenarına kurulmuş şirin bir yer. Aracımı park ettikten sonra başlıyoruz sahilde gezmeye. Bu arada Balıkesir/Erdek plaka siyah bir araç gözüme takılıyor. Acaba, tanıdık biri mi? diye aracın içine bakıyorum. Ama araçta kimse yok. Daha sonra yine dinlenmek için göl kenarında bir kafeteryaya giriyoruz. Söyledikten 5 dakika sonra gelen çaylarımızın yanında birer kuru pasta. Göle karşı çaylarımızı yudumluyoruz ve garson kardeşimize bol bol poz verip anı fotoğrafları çektiriyoruz. Burada çay 1 lira, şişe bira 7,5 lira, sifon bira 6 lira, rakının dublesi 12 lira, yanında çerez isterseniz 6 lira, soğuk meze ise 7,5 lira.
İkinci gün Göcek ve Fethiye'ye gidiyoruz. İlk durağımız Göcek. Göcek, bana biraz sıkıcı geldi.
Daha sonra Fethiye'ye geçiyoruz. Muğla İline bağlı bir ilçe Fethiye ama il nüfusunun tam 2 katı. Doğa güzellikleri ve zenginlikleriyle olduğu kadar da tarihi ve turistik önemiyle dikkat çeken Fethiye ilçesinde yatlar için marina da bulunuyor. Şunu hemen belirteyim ki yılların gemi kaptanı Ali Öksüz abimin sık sık tekrarladığı Bizim Erdek'e bir marina yapılsa birçok kişiye ekmek kapısı açılacak tespitine katılmamak mümkün değil.
Fethiye'yi dolaşırken yine bir çay bahçesine uğrayıp biraz soluklanalım diyoruz ve çaylarımızı yudumluyoruz. Denize sıfır çay bahçesinde çay, 1 lira
Bu arada bir otelin tabelasına gözüm gidiyor. 2 kişi tam pansiyon 125 lira (her şey dahil) yazıyor.
Otobüs ile Erdek'e gelmek için kişi başı 50 ila 65 lira harcanırken, İstanbul'dan uçakla Dalaman'a 49 liradan başlayan tarife var.
Yazımın başında belirttiğim gibi özel araçları ile gidenlere 1 lira bile otopark parası yok. Trafik kurallarına uyarak 1520 km yol yaptım, yollarda ne bir trafik polisi ekibine, ne de bir uygulamaya denk geldim. İşte turizm böyle yapılır.
Bizde ne varmış! Deniz, güneş, kum! Tamam, bunlar var ama fiyat politikasına ne demeli?
Fiyatı da geçelim. Erdek'e çevre il ve ilçelerden gelecek olan konuklarımızı öncelikle karşılayan ve uğurlayan kimler oluyor? Bunu herkes biliyor. O yüzden biz Erdek'e gelsinler diye daha çok turist bekleriz.
Anlamadığım diğer konu ise şu: Şimdiki belediye başkanı ile eski belediye başkanımızın çok seyahat eden kişiler olduklarını biliyoruz fakat gel gelelim uygulamada neden yoklar?
