1999 yılından beri üyesi olmaktan ve halen Balıkesir Temsilciliğini yürütmekten büyük onur, gurur ve mutluluk duyduğum Türkiye Gazeteciler Cemiyeti(TGC), artık 79 yaşında!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, siyasi iktidarın, ülkemizdeki gazetecilere bakış açısı nedeniyle gerçek gazeteciliğin yapılmasının çok zorlaştığı günümüzde her zaman sesini, “Gazetecilik suç değildir” diyerek yükseltiyor.
Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması ve gazetecilerin, mesleklerini özgürce yerine getirebilmeleri için çaba harcıyor.
Ancak basın özgürlüğü konusunda ülkemizin durumu hiç de iç açıcı değil.
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler(RSF) örgütünün 2025 yılı “Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi” raporuna göre, 180 ülke içinde 159’uncı sıradayız.
Cezaevinde bulunan çok sayıda gazetecinin yanı sıra gazetecilere sık sık açılan davalar, saldırılar, baskılar…
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde bugüne kadar sırasıyla Burhan Felek, Cevat Fehmi Başkut, Burhan Felek(İkinci dönem), Nezih Demirkent, Necmi Tanyolaç, Nail Güreli, Orhan Erinç, Turgay Olcayto görev yaparken, başkanlık görevini halen Vahap Munyar sürdürüyor. Genel sekreterlik görevinde ise birkaç dönemden beri Sibel Güneş, arı gibi çalışıyor.
Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü korumak için büyük bir çaba harcayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile yolum 1999 yılında kesişti. Cemiyete üye olmam için referans imzasını atan başkanlardan Nail Güreli, Orhan Ayhan’ın sunuculuğunda gerçekleşen üyelere rozet takılması gecesinde de rozetimi taktı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yıllarca 81 ilde gerçekleştirdiği 86 yerel medya eğitim seminerinin birçoğuna moderatör, konuşmacı ve izleyici olarak katıldım. Hepsinde yeni bilgiler edindim. Bu seminerlerde 9 bini aşkın gazeteci “Meslek İçi Eğitim Sertifikası” almaya hak kazandı.
Cemiyetimiz ayrıca, üyelerine “hukuksal danışmanlık” hizmeti de sundu ve sunmaya devam ediyor. Bu hizmeti uzun yıllar Av. Fikret İlkiz yürütürken, şimdi ise Av. Gökhan Kılıç sürdürüyor. Bu hizmetlerden ben de yararlandım.
Cemiyetimiz, Nail Güreli’nin başkanlığı döneminde, gazeteciler için adeta bir “Etik Rehberi” niteliğini taşıyan “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi”ni yayınladı. Bu bildirge, daha sonraki yıllarda da güncellendi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, gazeteciler arasında kesinlikle siyasi görüş ayrılığı yapmıyor ve meslek ilkeleri ve ahlakına sahip tüm gazetecileri kucaklamaya özen gösteriyor. Buna paralel şekilde de her görüşten 4 bine yaklaşan üyesiyle en çok üyeye sahip sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü olma özelliğini taşıyor.
Sözün kısası, cemiyetimiz kuruluşundan bu yana hep güvenilir ellerde yönetiliyor.
Nice 79 yıllara TGC!
BASIN MÜZESi’Nİ MUTLAKA GÖRÜN
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin “Basın Müzesi”nden de söz etmeden geçmek olmaz.
Müze, İstanbul Fatih Çemberlitaş’taki tarihi binada bulunup, Türkiye’nin ilk “Basın Müzesi” unvanına sahip bulunuyor.
1988 yılında, dönemin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent’in çabalarıyla açılan müzede, basına emekleri geçmiş gazeteci ve yazarların fotoğrafları, yağlı boya tabloları, hobileri sergileniyor. Müzede ayrıca gazetecilik ve iletişimle ilgili 30 bin kitabın yer aldığı kütüphanenin yanı sıra basın tarihinin en önemli gazetecilerinin anı eşyaları ve baskı makineleri de yer alıyor.
Müzede ayrıca mesleklerini yaparken öldürülen 67 gazeteciye ait “Öldürülen Gazeteciler Galerisi” de yürekleri burkuyor. Fotoğrafları ile ölümsüzleştirilen bu galeride, Bandırma’da çalışırken öldürülen İsmail Cihan Hayırsevener de var.
İstanbul’a yolunuz düşerse ve gazetecilik mesleğine ilginiz varsa bu müzeyi mutlaka görmenizi öneriyorum.
