Yok, yok! Artık şu gazetecilik anılarımı yazmamın zamanı geldi. 1972 yılından beri süren gazetecilik yaşamım sırasında ne anılar yaşadım, yaşıyorum. Bunlardan birini sizlerle paylaşmadan önce çok bilinen bir anekdotu sizlere anlatayım:
Adamın biri, yanındakine, "Bugün hava bulutlu" demiş. Beriki, hemen atılmış: "Vay, sen, bana ördek dedin!" Adam, şaşırmış: "Nereden çıkarıyorsun, bunu?" Beriki, yanıtlamış: "Hava bulutlu olursa ne olur? Yağmur yağar! Yağmur yağınca ne olur? Gölcükler oluşur. Gölcükler oluşunca ne olur? Ördekler, bu gölcüklerde yüzer! Demek ki, sen, şimdi bana ördek diyorsun!" Hayda!
İnanın, bu olayın benzerini, bir süre önce yaşadım. Bir yerde, bir arkadaşla sohbet ederken, kentte artan sokak köpeklerini konuşuyoruz. Yanımda bulunan, başka biri, "Vay, sen bana köpek diyorsun!" diye koşarak, şikayetçi olmaz mı? Ha vallaha, inanmazsınız, aynen böyle oldu. Kendi kendisine "köpek" muamelesi yapan bu vatandaş nedeniyle ve mahkemede yargılanarak, aklandım. Gülmeyin yahu! İnanın, böyle oldu.
Değerli okurlarım, zaman gerçekten de çok kötü. Aman, siz siz olun, dikkat edin! Mâsum bir sohbetin ardından sizin hakkınızda da, "Bana ördek dedin, bana köpek dedin!" diye şikayetçi olunabilir ha!
Ne yaparsınız? Zaman kötü
Sakın ha, komşunun tavuğuna "kışt" demeyin!
Bu anımı, kaleme alacağım kitabımda, ilk sayfalarda yayınlayacağım.
